Bu evreni ve içindekiler ve hatta bu evren gibi nicelerini yaratan bir Tanrı'nın varlığını kabul ettikten sonra -ki dünyamızda bir pet şişenin bile kendi kendine var olduğunu düşünemiyoruz evrenin kendiliğinden tasarımcısı olmadan var olduğunu düşünmek imkansızdır- bu yaratma eylemini neden ve nasıl yaptığını anlamlandırmak gerekiyor.
Allah niçin yaratıyor? Aslında sorunun cevabı kendi içinde saklı Allah yaratıcı olduğu için yaratıyor. Nasıl bir sanatçı örneğin ressam, ressam olduğu için resim yapar. Resim yaptığı için ressamdır ve resim yapmayı bıraktığında da artık ressam olmaktan çıkar belki eski ressam denir ama halihazırda ressam değildir artık. Allah da yaratıcı olduğu için yaratır yarattığı için yaratıcıdır. Nasıl ki bir bilim insanı bilim yapmak ister bunu yapmadan durmaz-duramaz aynı şekilde Yaratıcı da tabiri caizse yaratmadan durmaz bu durum O'nun Hallak ismiyle isimlendirilir. Aynı onun gibi Allah'ın merhametli olması -Rahman, Rahim-, rızık veren olması -Rezzak-, hayat sahibi ve hayatın kaynağı olması -Hay- gibi sıfatları ve isimleri canlı varlıkların varlığını ve canlıların içinde de akıllı ve bu yarattıklarını anlamlandırabilecek ve anlayabilecek bir canlının, insanın varlığını gerektirir.
Sonsuz güç, bilgi ve yaratmaya sahip olması bu evreni böyle büyük ve iç içe girift bir şekilde yaratmasının sebebi ve gereğidir. İşte burada sorulan sorunun cevabı vardır Allah evreni sebep sonuç ilişkisi içinde ve kendi koyduğu yasalar sınırlarında yaratmış ve bu şekilde yaratmaya devam etmektedir. Yani evrenin ilk meydana gelmesi fizikle açıklanabilmektedir. Sonrasında yaratılan her şey de bu yasalar çerçevesindedir. Canlıların üremesi, çoğalması ya da yok olmaları da yasalarla izah edilebilir öyleyse niçin canlıları evrimsel bir süreçle yaratmış olmasın değil mi?
Burada evrim teorisini tamamen inkar edilmesi ve doğadaki ilgili yasaların yok sayılması söz konusu olur ki yanlışlık burada başlıyor. Evet evrim teorisinin belirttiği mutasyon, doğal seleksiyon, izolasyon, adaptasyon gibi yasalar doğada vardır ve etkileri devam etmektedir. Fakat ilk canlı tek hücrelilerin nasıl meydana geldiği halen büyük bir soru olarak karşımızda durmaktadır biyogenez bu sorunun cevabı olamamıştır zaten evrimin kapsamına da girmemektedir. Sonrasında çok hücrelilerin nasıl ve niçin oluştuğu, nasıl beslendiği, nasıl çoğaldığı, bitki ve hayvan ayrımının nasıl ortaya çıktığı, iki ayrı cinsin ve cinselliğin nasıl ortaya çıktığı, etçil ve otçul ayrımının nasıl oluştuğu gibi binlerce tatmin edici cevap bulamayan soru, deney ve gözlem yoluyla elde edilmiş bilimsel cevap beklemektedir.
Evet Allah Kitabında insan harici canlıları nasıl yarattığını anlatmamaktadır ve büyük bir ihtimalle evrim teorisinin ön gördüğü sürece benzer bir süreç ve evrimin içeriğindeki yasalar çerçevesinde yaratmıştır bu canlıları. Fakat insanın nasıl yaratıldığı açık ve net anlatılmaktadır. İnsan yeryüzüne demir ve su gibi indirilmiştir. Demir ve su nasıl bu dünyaya ait değil uzayın başka noktalarında yaratılıp dünyaya gelmiştir, insan da mucizevi olmak kaydıyla cennette yaratılmış sonsuzluğun tadını tatmış ve içindeki sonsuzluğu aramak üzere dünyaya indirilmiştir. Varlığının amacı da Allah'ı eylemlerinde isimlerini tanıyıp taktir etmektir. Bu durumda insanın herhangi bir hayvandan türleşmesi söz konusu olamaz. Allah insanı diğer canlılara benzetse de -çünkü onlarla beslenmek zorundayız- onlardan üstün ve ayrı tutarak insana ayrı bir değer vermiştir.