Cevaplaması Zor Bir Soru!
Zorluk akla dayalı bir cevap olmayışından değil, bu konuların özellikle bu dönemlerde çok hassas ele alınması gerekliliğindendir.
Çünkü hangi bilimsel temelde hangi açıklamayı yaparsak yapalım, bilimsel kuşkuculuğu kılavuz edinme zorunluluğumuz var. Ancak bu bilimsel kuşkuculuk, hele ki konumuz inanç konusu ise, niyetimiz ne denli iyi olursa olsun, kan uyuşmazlığı ve vesilesi ile hoşgörü aralığının darlığı nedeni ile, istemesek de birilerini incitebiliriz. Bunu hiç birimiz istemeyiz sanırım.
Bu hassasiyetle ve kısaca diyebilirim ki, inançlar değil fakat dinler, modern çağın ilksel ürünleridir ve devletin kendini ikame ettiği, özel mülkiyetin kutsandığı, ailenin mülkleştirildiği ve özellikle kadının toplumsal-üretken yaşamdan koparılıp, ataerkil bir düzenin adı konmamış kölesi kılındığı, metalaştırıldığı bir zamana tekabül eder.
Bunu biraz daha iyi kavrayabilmek için çok okumak lazım. Kaynakça bölümünde ilgili kitaplar paylaşıyorum. Üç semavi dinin kitabının da okunmasını salık veririm. Sevgiyle…
Kaynaklar
- Georges Politzer. (2017). Felsefenin Temel İlkeleri. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 543.
- Karl Marx. (2003). Kutsal Aile Ya Da Eleştirel Eleştirinin Eleştirisi. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 413.
- Friedrich Engels. (2002). Ailenin, Özel Mülkiyetin Ve Devletin Kökeni. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 250.
- Charles Darwin. (1968). İnsanın Türeyişi. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 307.
- Richard Dawkins. (2007). Tanrı Yanılgısı. Yayınevi: Kuzey Yayınları. sf: 366.
- Sylvia Marcos. (2006). Bedenler, Dinler Ve Toplumsal Cinsiyet. Yayınevi: Ütopya Yayınları. sf: 362.