Evrim teorisi, canlı türlerinin zaman içinde değişimini ve ortak bir atadan türemelerini açıklar.
Yani:
İnsan bedeni biyolojik olarak nasıl oluştu?
Hangi canlılardan evrildi?
Genetik değişimler nasıl birikerek yeni türlere dönüştü?
Bunları açıklar.[1]
Ama şunu açıklamaz:
“Bilincin” nasıl ortaya çıktığı,
“Ahlak” duygusunun kökeni,
“Vahiy” veya “ilahi deneyim” gibi transandantal (aşkın) olayların mahiyeti.
Yani evrim, bedeni açıklar; ruhu, bilinci veya ilahi tecrübeyi değil.
Bu yüzden evrimle peygamberliği karşı karşıya getirmek, iki farklı alanı karıştırmak olur.
Peygamberler tarihsel olarak var mıydı?
Evet, çoğu tarihsel figür olarak yaşamış kişilerdir.
Örneğin: Hz. Muhammed’in (s.a.v) tarihsel varlığı hem İslam kaynaklarıyla hem de Bizans, Ermeni, Süryani kaynaklarıyla belgelenmiştir.
Hz. İsa’nın (a.s) da Roma dönemi kayıtlarında, Hristiyan olmayan yazarlarca anıldığı bilinmektedir.
Yani “Peygamberlik olgusu” tarihsel bir fenomen olarak vardır.
Bu kişiler gerçekten yaşamış, mesaj vermiş, toplumları etkilemiş ve medeniyet kurucu olmuşlardır.
Gelelim “Hepsi aynı ideolojiyi savunuyor” kısmına
Bu durum gerçekten dikkat çekicidir:
Farklı coğrafyalarda, farklı çağlarda, farklı dillerde yaşamış bu insanlar;
temel olarak aynı ahlaki ve metafizik ilkeleri öğretmişlerdir:
Tek bir Yaratıcı’ya inanmak,
Adalet, merhamet, dürüstlük,
İnsanın sorumluluğu ve ölümden sonraki hayat,
Zulmün ve bencilliğin kötülüğü.
Bu ortak tema, rastgele ortaya çıkan kültürel liderlerle açıklanamayacak kadar sistematik bir örüntüdür.
Açık ki tüm peygamberler, aynı ilahi kaynaktan gelen mesajları iletmişlerdir.
Yani hepsi aynı Tanrı tarafından gönderilmiş, bu yüzden mesaj özünde birdir.
Peki Peygamberlik Evrimle çelişiyor mu?
Hayır peygamberlik evrimle (evrimin yanlışlanan ve yanlışlanacak olan iddiaları müstesna) çelişmez
Evrim “bedensel gelişimi” açıklar,
Peygamberlik ise “bilinç ve ahlaki yönü” temsil eder.
Eğer Tanrı maddeyi, enerjiyi ve doğa yasalarını yaratmışsa o zaman evrim de (yanlışlanan ve yanlışlanacak olan iddiaları müstesna) O’nun yasalarından biridir.
Bu durumda Tanrı, biyolojik evrim yoluyla insan bedenini yaratmış, ama o bedene ruh, akıl ve vicdan vermiştir. Peygamberler de, bu bilincin zirve noktasında duran, insanlığa rehberlik eden varlıklardır