Merhaba, sünnet olma eylemi ilk olarak ne zaman ve neden yapılmaya başlandı? Günümüz tıp dünyasının bu konuda bakış açısı nedir? Dinlerde nasıl geçiyor, emrediliyor mu? Teşekkürler.
Sünnetin tarihçesi
Sünnetin ilk defa ne zaman yapıldığı bilinmemektedir ancak yazılı tarihten önce başladığı kesindir. Arkeolojik araştırmalar, eski Mısır’da, İbraniler ve Fenikelilerde, hatta Amerika kıtasındaki eski Azteklerde sünnet işleminin uygulandığını göstermektedir. Sünnet tasvirleri, taş devrine ait mağara çizimlerinde ve yaklaşık 6.000 yıl önce, Eski Mısır dönemine ait Ankh-Mahor tapınağındaki duvar kabartmasında da görülebilmektedir. MÖ. 4000 yılında Ti ve veziri Ptahhotep’in mezarlarındaki kabartmalarda sünnet usullerinin resmedildiği ve aynı yıllarda Firavun II. Ramses’in oğlunun sünnet edildiğine dair belgeler vardır.
Bilimsel açıdan sünnete bakış
Sünnetin aslında hem faydası hem zararı vardır. Peniste meydana gelebilecek bir çok hastalığı önler. Afrika'da yapılan araştırmada sünnetli erkeklerin sünnetsizlere göre 8-66 arası daha az HIV (AIDS virüsü) kaptığı tespit edilmiştir. Yapılan istatistiki araştırmaya Dünya çapında birçok tepki gelmiştir. Bunların en önemlisi, araştırmayı tekrar eden bilim insanlarının aynı sonuca ulaşamaması olmuştur. Bir pediyatrist olan Dr. Van Howe, "Zaten bir erkeğin üzerine yıldırım düşme ihtimali, penis kanserine yakalanma ihtimalinden çok daha yüksektir." Zaten istatistiki olarak baktığımızda, neredeyse hiçbir erkeğin sünnet olmadığı Japonya, Norveç, Finlandiya ve Danimarka'nın toplamındaki penis kanseri vakası sayısı, içerisinde büyük miktarda sünnetli barındıran, sadece Amerika Birleşik Devletleri'ndeki penis kanseri vakası sayısından daha azdır.
Sünnetin zararlı ise maddeler halinde şöyledir;
Sünnetli insanlarda, sünnetizlere göre;
- Penis yaralanmasının 3 daha fazla,
- Ereksiyon için gerekli penis derisinin olmaması şikayetinin ' daha fazla,
- Eşit olmayan deriden ötürü penis kıvrımlanması sorununun daha fazla,
- Ereksiyon sonrası kanamanın daha fazla,
Psikolojik olarak zararları;
- Yaralı gibi hissetme oranlarının ` daha fazla,
- Kendine güvensizlik ve aşağılık kompleksinin P daha fazla,
- Genital güvensizliğin U daha fazla,
- Öfkenin R daha fazla,
- Depresyonun Y daha fazla,
- Saldırganlığın F daha fazla,
- Aileye ihanetin 0 daha fazla,
Dünyada erkeklerin üçte biri sünnet olmaktadır. Bu kadar yaygın yapılan bir cerrahi işlem sonrasında bir takım erken ve geç komplikasyonlar görülebilmektedir. Sünnetin cinsel işlevler üzerine olan etkisi ise uzun zamandır tartışılmaktadır. Bu derlemenin amacı, sünnetin cinsel işlevler üzerine olan etkisini belirlemektir. Sünnetle prematür ejakülasyon tartışılan ana konulardan biridir. Prematür ejakülasyon tanımı yıllar içerisinde değişmiş olmasına rağmen mevcut bütün tanımlamalara göre sünnetin ejakülasyona varış zamanı üzerinde olumlu etkileri vardır. Ayrıca sünnet esnasında bırakılan mukoza uzunluğu ile prematür ejakülasyonun bir ilişkisinin olmadığı görülmektedir. İkinci önemli konulardan biri olan erektil işlevler, Uluslararası Erektil İşlevleri Değerlendirme anketi (IIEF-5) ve cinsel işlevleri ölçen kısa anket (Brief Male Sexual Function Inventory) ile değerlendirildiğinde erektil işlevlerin sünnet ile iyileştiği saptanmıştır. Ancak tıbbi gereklilikten dolayı yapılan sünnetlerde erektil işlevlerde azalmanın olduğu, bunun sünnete bağlı olmadığı daha çok sünnet endikasyonu olan primer patolojiden kaynaklandığı değerlendirilmiştir. Objektif kriterlere göre yapılan çalışmalar sünnetin penis ve glansın hassasiyeti üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını göstermektedir. Glansın hassasiyetinin artmış olduğu sınırlı sayıdaki çalışmalarda görülmüştür. Ancak bu hassasiyet artışının ejakülasyon süresini etkilemeyeceği tam tersine sünnet olmuşlarda glansın aşırı uyarılmasına bağlı olarak hassasiyetin zamanla azalacağı, bu durumunda orgazm süresini uzatacağı ve cinsel tatmini arttıracağı savunulmaktadır. Ayrıca sünnetin cinsel tatmin üzerinde olumsuz bir etkisinin olmadığı gibi hem erkek hem de partneri açısından sünnetlilerde görüntünün daha iyi olduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak, eldeki bilgilere göre sünnetin ejakülasyona varış süresi, ereksiyon ve tatmin seviyesine ait tartışmalı sonuçları olmakla beraber olumsuz bir etkisi yoktur.