Konu elektriğin bulunması olduğunda, genelde Tesla ve Edison arasındaki rekabetin etkisiyle 19. yüzyılın sonları akla gelmiştir. Aslında elektriğin varlığına yönelik ilk kayıtlar, Antik Yunan ve Mısır medeniyetlerine kadar uzanmıştır. Örneğin; Antik Mısır’dan günümüze ulaşan kayıtlarda, elektrikli yılan balığı gibi balık türlerinin yarattığı şok etkisine değinilmiştir. MÖ 2.750 de yazılmış bir yazı bu balığı Nil'in fırtınası olarak tanımlamıştı. Bu balık aynı zamanda diğer balıkların koruyucusu olarak görülüyordu. Elektrikli balıklar, binlerce yıl sonra eski Yunan, Roma ve Arap doğa bilimcileri ve doktorları tarafından yeniden bahsedildi. Yaşlı Pliny ve Scribonius Largus gibi bazı eski yazarlar, elektrikli yayın balığı ve elektrik vatozlarının yaptığı elektrik çarpmasının uyuşturucu etkisini doğruladılar ve bu tür şokların iletken nesnelerde ilerleyebileceğini biliyorlardı.
Gut ve başağrısı gibi rahatsızlıkları olan hastalar, güçlü sarsıntının onları iyileştirebileceği umuduyla elektrikli balığa dokunmaya yönlendirildi. Antik Yunan’daki çalışmalar ise MÖ 600’lü yıllara dayanmıştır. Miletli filozof ve matematikçi Thales, kehribarın kürk gibi yüzeylere sürtünmesiyle oluşan çekim gücünü keşfetmiştir. Böylece günümüzde statik elektrik olarak bilinen kavramın temelini atmıştır. William Gilbert ise 1600’de bu çekim gücüne electricus adını vermiştir. Bu kelimeyi, Yunanca ve Latince dillerinde kehribar manasına gelen electrum kelimesinden türetmiştir. Electricity kelimesi ise ilk defa Thomas Browne tarafından 1646 yılında kullanılmıştır
Elektrik ile ilgili keşiflerde, Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucularından Benjamin Franklin’in de ciddi katkıları bulunmuştur. Franklin, uçurtma ipinin ucuna metal anahtar bağladığı deneyle yıldırım ile elektrik arasındaki bağlantıyı ortaya koymaya odaklanmıştır. Hatta düzeneğine, leyden kavanozunu yani elektrik depolayan aygıtı da eklemiştir. Böylece elektriğin hem negatif hem de pozitif yükler içerdiğini bulmuştur. Kıvılcımların hareketini gözlemlediği ve bunu kontrol edebildiği için bazı kaynaklarda elektriğin bulunuşu Benjamin Franklin’e atfedilmiştir.
Benjamin Franklin’in çalışmalarının ardından elektrik ile ilgili buluşlar hız kesmeden devam etmiştir. Aralarında Bell ve Faraday gibi bilim insanlarının bulunduğu birçok ünlü mucit, elektriğin kullanım alanlarının gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bu gelişmelerin de etkisiyle 1879 yılında elektrik enerjisi ilk defa bir şehirde kullanılmıştır. Girişimci Charles F. Brush, ürettiği ark lambasını Cleveland sokaklarında test etmiştir. Brush, ilk testin başarısının ardından 1880’de ABD’nin Indiana eyaletinde bulunan Wabash kentini elektrikle aydınlanmıştır. Böylece Wabash kenti, dünyada elektrikle aydınlatılan ilk şehir olmuştur.
Günümüz Türkiye’si sınırları içerisindeki ilk elektrik enerjisi, 1888 yılında İstanbul’daki Haliç Tersanesi’nde kurulan bir fabrikada başlamıştır. İstanbul dışında Tarsus’ta 1902 yılında su değirmenine bağlanan 2 kW gücünde bir dinamoyla faaliyet başlasa da kayda değer ilk üretim 1914 yılında inşası tamamlanan Silahtarağa Elektrik Santrali ile olmuştur.
Kaynaklar
- T. H. Bullock. Springer Handbook Of Auditory Research, Volume 21: Electroreception. ISBN: 9780387231921.
- S. C. Morris. Life's Solution: Inevitable Humans In A Lonely Universe. ISBN: 9780521827041.
- J. V. Stewart. Intermediate Electromagnetic Theory. ISBN: 9789810244712.
- B. A. Simpson. Electrical Stimulation In Pain Relief: Pain Research And Clinical Managemnet Series, Volume 15 (Volume 15) (Pain Research And Clinical Management, Volume 15). ISBN: 9780444512581.
- B. P. 1849-1922. A History Of Electricity (The Intellectual Rise In Electricity) From Antiquity To The Days Of Benjamin Franklin, By Park Benjamin. ISBN: 9781313106054.
- J. Cresswell. Oxford Dictionary Of Word Origins (Oxford Quick Reference). ISBN: 9780199547937.