Doğaüstü varlıklara inanç, her coğrafya ve zamanda yaşama sirayetinin yoğunluğu farklılık göstermekle birlikte çağlar boyunca halkların kültürlerinin, inanışlarının ve yönetimlerinin bir parçası olmuştur. Geleceğin tahmin edilebilir olmadığı, ölümden sonra yaşamın olmadığı, doğanın bir yönünün ve adaletinin olmadığı, egemenliğin sürdürülebilmesi için toplumu ve yönetimi kontrol altında tutabilmek adına yönetimin merhametini ve gücünü olduğundan ve olabileceğinden daha fazla gösterme mecburiyeti gibi başa çıkılması büyük kâbuslar ve daha da eski zamanlarda doğa fenomenlerini anlayamamanın yarattığı korkular sınırsız hayal gücümüzün mükemmel tetikleyicileri oldu. Bu motivasyonlarla haklı olarak neler neler kurgulandı, ejderha yanlarında basit kalır. Yılana yarasa kanadı takın alın size ejderha, aslana kartal kanadı ve kafası takın alın size Griffin(Griffon).
Bir ejderhanın bilinen en eski tasvirinin doğu iç Moğolistan'da bulunan, MÖ 4500 ile 3000 arasında gelişen Hongshan kültürüne ait olduğu düşünülüyor. Birçok eski kültürün mitolojisinde yer almıştır ama en çok Çin kültürüyle özdeşleşmiştir. Farklı kültürlerde, farklı amaçlarla, farklı şekillerde tasvir edilen ejderha Çin kültüründe bulutlarda yaşayan, tanrının yer yüzündeki temsilcisi sıfatıyla merhametli, adil, yardımsever, yağmurların ve suyun getiricisi bir yaratık olarak kabul edilirdi. İmparatorun yağmur getiren yüce ejderhanın reenkarnasyonu olduğuna inanılması ve yönetimle ilişkilendirilmesi güce güç, yüceliğe yücelik katmak adına gösterilen çabalara iyi bir örnek.