Eğitimde bilginin öznelliğinden kasıtın kişinin bilgiyi kendi zihinsel süzgecinden geçirmesi gerekliliği olarak anlıyorum. Bu manalı çünkü bireyin karşılaştığı bilgi her zaman kanonik bir bilgi olmayabilir. Halk masalı da bir bilgidir, komşu ile ettiğin sohbet de, çevrende gördüğün insanların giyimi, tavrı da yani yaşadığınız semiyosfer de bir bilgi akışıdır. Kişi kendi zihinsel sürecinde bu yazılı olmayan, belki bir rasyonel incelemeye tabi tutulmamış bilgiyi de işlemek zorundadır. O yüzden eğitimde öznel değerlendirme yetisinin kazanılabileceği bir temel oluşturmak önemlidir.
Bilimde ise bilgi sınıflandırılma, test edilme, ölçüm, değerlendirme, teorizasyon gibi aşamalardan geçilip en sonunda kaynaklandırılarak yazıya dökülür yani kanoniktir. Kanonik bilginin yani öznellikten çıkarılıp kurallara oturtulmuş bu nesnel bilginin manipüle edilmesi veya değiştirilmesi ise güçtür.
Ben bilimin nesnelleştirmek yoluyla manipülasyonlardan korumaya çalıştığı bilgiyi kişinin öznel değerlendirmeleri sırasında kerteriz alabilmesini sağladığını düşünüyorum.