Bir şey değişmezdi!
Bugün olan zaten bu. Bu ortak bilincin adı da toplumsal bilinç, bunu sağlayan da zorunlu olduğumuz toplumsal yapı, neticesinde de ortaya çıkan ürünün adı kültür.
Bunu çok daha spesifik bir zeminde ve fiziksel ve zihinsel olarak ve doğrudan bir bağ ile bağladığımızda değişecek tek şey zemin ile aracın kendisidir.
Halı hazırda var olanın zemini evrimsel zorunluluk, araç toplumsallıktır.
Diğerinde ise zemin kurgusal, araç ise teknoloji yahut buna denk muktedir bir yapı olur.
Bunun küçük ölçekli modellerini doğa ve evrimsel süreçler yaratalı milyar yılı aşkın zaman oldu. Hem de hücre, doku, organel, organ ve organizma olarak.
Muhtemeldir ki böylesi bir bağlamada ortak bilinç bir müddet karmaşa yaşar fakat bir süre sonra bir organizma misali işbölümü üzerinden yeniden organize olup yoluna devam eder.
Burada ve organizma benzetmesi üzerinden organizmanın iş bölümü ve vesilesi ile uzmanlaşmaya bağlı olarak bilinci tek bir yerde ve beyin adı altında topladığı, diğer bileşenlerin ise bu özelliklerini yitirdiği iddia edilebilir.
Bildiğim kadarı ile bilim ve özelde biyoloji öyle demiyor. Belki nihai işlemci olarak beyin, organizmanın sürecinin anlamlandırılıp dile geldiği son durak olabilir. Ancak bu, bilincin tüm oluşum, olgunlaşma ve geri bildiriminin sadece beyinde vuku bulduğunun kanıtı değildir.
Organizmayı oluşturan her bileşen sadece etkilenen değil aynı zamanda organizmanın tüm bileşenlerine etkiyendir ve bu karşılıklı etki tepki bir besleme motoru gibi sürekli bir devri daim niteliğine sahip.
Misal; Beyinden bağımsız bir mide, mideden bağımsız bir beyin tasavvur edilemez. Yani biri karar veren diğeri uyan konumunda değildir.
Buna benzer ve fiili olarak birbiri ile doğrudan bağ kuracak kolektif bilinçlerin evrimsel süreci bundan neden farklı olsun.
Soruya dönersek ki bence çok özel ve güzel bir soru: Cevap yine hiçbir şey değişmezdi şeklinde olur.
Buna en güzel örnek bugün evrimsel bir zorunluluk olarak inşa ettiğimiz toplumun kendisidir. Her hangi bir hücreye, dokuya, organele, organa yahut organizmaya yeterince zum yaparsak göreceğimiz şey; iş bölümü ile, sonuç üzerinden kolektif yapısı ile, geri dönüşü üzerinden mevcut yapının devamlılığına hizmeti ile ve en önemlisi ilgili yapıyı oluşturan bileşenlerin sonuç itibarı ile birbirine katı bir ast-üst hiyerarşisine sahip olmayışı ile, ya da daha açık bir ifadeyle karşılıklı etkileşimi ile tıpkı bir toplum gibi işlediğidir.
Toplumda da, yeterince dışına çıkıp küçülttüğümüzde göreceğimiz şey ve işleyişi itibarı ile bir organizmada, daha da küçülttüğümüzde bir organda, küçültmeye devam ettikçe organelde, dokuda veya hücrede gördüğümüzden farklı olmayacaktır. Sevgiyle...