Newton fiziğinin yaygın bir şekilde geçerli fizik yasaları olarak kabul edildiği dönemde (yani Einstein'den önce) kütlenin korunumu ve enerjinin korunumu yasası ayrı ayrı geçerliydi. Sorunun açıklama kısmında saydığınız olay örgülerinden hiçbirisi kütlenin korunumu yasasını ihlal etmez. Her aktivite bir kaynağı kullanarak başka bir kaynağa dönüştürür. Kullanılan madde ile dönüşen madde arasında kütle değeri korunur.
O dönemde yapılan bazı kimyasal aktivitelerde enerjinin açığa çıkması biraz kafaları karıştırmış olsa da genel kabul gören yasalar geçerliliğini korumuştur. Einstein, madde ve enerjinin birbirlerine dönüşebilen iki farklı hal olduğunu ispat edince, bunların toplamının korunduğu anlaşılmıştır ve bugün geçerli kabul edilen yasa bu şekildedir.
Nükleer santral veya nükleer bombalar ile maddenin enerjiye dönüştürülmesi Dünya'da kütle kaybına çok sınırlı miktarda neden olabilir ancak, bu gerçekten çok küçük bir değerdir. Bu arada Dünya üzerine düşen meteorlar kaybedilen kütlenin çok daha fazlası olarak kütleye eklenmektedir. Sonuç olarak: Gezegenimizde kütle kaybından ziyade sınırlı miktarda kütle artışı vardır diyebiliriz.