Çok risk doğuracak gibi durmuyor. Dünyamızdaki virüsleri düşünecek olursak eğer, her virüs musallat olduğu canlıya özgüdür, başka türleri hasta edemez, zarar veremez. Yani sallıyorum kedideki virüsler kedinin hücre duvarına zarar verip kedideki hücrelere özgü enzimler bulunur, insanlara ya da zürafalara gidip de zarar veremez. Bir dip not geçeyim, aynı ortak alanda yaşayan canlılardan virüs ve mikrop geçişleri vardır elbet ama bunun için hem bir DNA altyapısının olması lazım hem evrimleşecek kadar uzun süre geçirmeleri lazım.
Kaldı ki uzaydan gelen varlıkların DNA ya da karbon yapılı moleküllerinin olması da zorunlu değil. Başka bir genetik kod kullanabilirler ya da silisyum yapılı hücreleri olabilir. Haliyle silisyum yapılı virüsler silisyum yapılı hücre duvarını zarar vericek şekilde bağımsız evrimleşmişse karbon yapılı bize zarar veremez. Birbirleriyle %100 farklı bir şekilde evrimleşen 2 farklı canlı birbirlerini hasta edemez teorik olarak.
Olabiliritesi de var ama. Sonuçta hayali bir varlıktan bahsediyoruz. Her şey olabilir de. Bir film vardı Venom 2018 yapımı aksiyon filmi. Simbiyotlar 1 saniye sürmeden insan bedenine adapte olabiliyorlar. Ya da 2011 yapımı ”The Thing” isimli korku filminde de uzaydan gelen virüs hıphızlı bir şekilde insanların DNA’sını taklit edebiliyordu. 1979 yapımı “Alien” filminde de virüs konak canlıya girince hem konağım DNA’sını, hem kendi DNA’sını birleştirip her seferinde farklı uzaylı varlıklar üretebiliyordu. Bu filmler bizim biyoloji bilgimize çok anormal gelse de bilmediğimiz uzak komşularımızın böyle olmayacağının garantisini kimse veremez.[1]
Kaynaklar
- Priyanka Ray Choudhury. Cross-Species Virus Transmission And Its Pandemic Potential. Alındığı Tarih: 26 Eylül 2023. Alındığı Yer: Springeropen | Arşiv Bağlantısı