Öncelikle buradan bir makale istemeniz ne kadar etik emin değilim. Heleki bu makaleyi hazırlamak sizin vasifeniz ise...
Sonraki konu, bir doğa olayının illa olumlu sonucu olacak diye bir şey yok. Çünkü doğa olaylarının öyle bir gayreti yok. Yani deprem bir neden değil. Sonuç. Haliyle sonucun olumlu ve olumsuz yönlerine bakılmaz. Sonuca bakılır.
Yani bu sorunuzun matematiksel örneği herhalde şöyledir, 2+2= 4 olmasının olumlu ve (ya) olumsuz sonuçları nedir? Yani 4 ün veya 2 nin böyle bir gayreti veya amacı yok.
Doğa olayları bir sonuçtur. Afet konusu beşeri bir yorumdur. Halbuyken depremin olumlu veya olumsuz olmak gibi bir durumu olamaz. Depremler deniz tabanlarında da olabiliyor. Ve hiçbir olumlu sonucu yok. Bazen hiçbir olumsuz sonucu da olmuyor...
Hal buyken bizler depremin veya başka afetlerin nedenlerini sorgulamalıyız. Sonuçlarını değil. Bu yüzden de sorunuzun asıl ve öncelikli cevabı budur. Doğa olayları ister tektinik olsun ister volkanik ister metorolojik iyi veya kötü olma gibi bir gayesi yok. Bilinçsiz bir kural, olaydır.
Kısacası yağmur bize faydalı olsun, su getirsin diye yağmadığı gibi koca kıta da bizi öldürmek için kaymaz :)
Lakin olası bir okul projesi veya öğretmen sorusu için sizlere yol gösterici birkaç cevap vereyim. Sellerin sonuçlarından bir tanesi de toprak ve kayaç döngüsüne yardım etmesidir. Seller bir noktadaki toprağı alır ve akarsu yardımıyla bir başka noktaya taşır. İlk başta gücünün yavaşladığı yerde bırakır. Alüvyal Toprak tipini oluşturur. Daha sonrasında hemen her akarsu bir çukura boşalır. Bu bazen göldür, bazen deniz... Akarsuların çukura boşaldığı yerlerde delta ovaları oluşturur. Bu delta ovaları tarım için oldukça verimli arazilerdir. Bknz: Çarşamba Ovası, Bafra Ovası, Çukurova, Selçuk Ovası, Amazon Deltası, Nil Deltası, İndus Deltası...
Ayrıca sel ve taşkınlar ile dağlardan inen toprak ve kayaçlar bir çukurda toplanarak burada toplanarak Taban Seviyesi Ovasını oluşturur. Bu mekanlar yine oldukça verimli sahalardır. Bknz: Adapazarı, Köyceğiz, Dalaman, Manavgat ve Serik Ovaları.
Veya yine sel sayesinde kolüvyal araziler oluşarak yeni tarım sahaları oluşur. Tüm bu bahsettiğimiz oluşumlar dışında buradan kalkan toprağın ana materyali (A Horizonu) bölgede kalır. Ve üst toprağın altı korumasından oluşan durum ortadan kalktığı için yeni bir toprak oluşum süreci doğa tarafından aslında taksiri olarak başlar.
Aslında Azonal toprakların tamamı bu ve buna benzer durumlarda oluşur. Azonal toprak tiplerine ve oluştuğu bölgelere bakarak siyasi coğrafyadan yararlanıp yeni bir sentez bilgi yaratarak belki de daha da doğru ve kendinize ait olan bilgiye ulaşabilirsiniz...
Toprak Kaymasından kastınız sanırım heylan. Heylanlar sayesinde de yine bir bölgede toprak oluşumu başlarken bir bölge de tarıma hazır hale gelmiş oluyor.
Bu heylanlar bazen bir akarsuyun önünü kapatarak Heylan Set Göllerini oluşturabiliyor... Bazen bir akarsuyun yönünü değiştiriyor. Hatta kim bilir bazen bir bataklık oluşturarak yeni bir petrol havzası yaratıyor :)
Kasırga diye bir olay yok. Kasırga aslında bir rüzgar tipidir. Yani çok şiddetli rüzgarlara verilen isimdir. Az sel, çok sel diye bir sınıflandırma yok :)
Rüzgarların beşeri faydalarını geçiyorum. Ancak rüzgarlar da toprak döngüsüne yardım eden bir ögedir. Ayrıca rüzgarlar Amazon ve Yağmur Ormanlarının varlık sebebidir. Sahra çölünden rüzgarlar sayesinde kalkan fosfatlı kum deryası (toz fırtınası), başta Avrupa bölgesinin güneyi(Alp dağları ve civarındaki ormanlar), Brezilyadaki Amazon ormanları, Güney afrikadaki ormanlar, Yağmur ormanlarının fosfat yani gübre taşır. Aslında varlık sebebidir de :)
Hatta en öldürücü ve çaresiz volkanizma bile maden, mineral ve verimli araziler için bulunmaz bir mücevherdir.
Ancak doğa sonuçlardan ilerler. Meterolojik olaylar, tektonik hareketler, volkanizmalar veya volkanizmanın olumlu olmak veya olumsuz olmak gibi bir gayesi yok. Doğada canlılık bir neden olduğu gibi bir sonuçtur da. Ancak astoronomik (özellikle gezegenimiz) açısından canlılık varmış veya yokmuş önemli bir nokta değildir. Çünkü dünyamız canlı değil. Bugün bizim varlık sebebimiz olan oksijen ve su, belli bir zaman kadar evvele gittiğimizde (4 milyar yıl kadar) dünyamızda var olsaydı yokluk sebebimiz olacaktı :) Neyse bu konudakş felsefi tartışmaları siz gençler ve öğretmenlere bırakıyor, bol araştırmanızı ve kolaya kaçmamanızı önererek bilginin yarattığı keyifle tanışmanızı niyaz ediyor hayırlı günler diliyorum 😊