merhabalar Ege Sancak
Celal Şengör güzelce anlatmış bu durumu aslında. İnsanoğlu hayatta kalmak için öğrenmek ve bu öğrendiklerini kullanmak zorundadır. bilimsel olarak açıklayamayacağın şeyler içinse efsaneler uydurmuşlardır. işte Olimpos dağının üstünde tanrılar yaşar, Zeus kızınca şimşek yollar falan gibi.
buna ekstra bir şeyler de eklemek isterim. evet din çevresini öğrenmek için çıkmıştır ama bir amacı daha olmuştur dinin. Yoldaş Karl Marx'ın da dediği gibi din halkın afyonudur. yani başka insanları yönetmek için kendinin daha üstün olduğuna inandırman gerekir, üstün bir gücün dediğini yapmak üzere kültür şekillenmiştir her zaman. mesela Sümer dininde krallar tanrıyla iletişime geçebilirdi, yarı tanrıydı yada Antik Mısır'da Firavunlar tanrısal güçleri olduğuna inanılırmış. bunların hepsi tabi ki de otoritesini korumak, ihaneti önlemek, sadakati sağlamak ve isyanları kolay bastırmak amacıyla türlü türlü efsaneler çıkmıştır. Hristiyanlıkta da aynı örnekler verebilirim, Papa ferman verdikten sonra tahta geçme işlemi gerçekleşiyordu ki insanlar tanrı tarafından seçildi bizim için en hayırlı bu tarzında bir düşünce hakim oluyordu.
bunun dışında savaşlarda ordunu azdırmak içinde çokca kullanılan bir malzeme. onlar dinimize saldırıyor, tanrı bizim tarafımızda, biz ölürsek cennete gireriz, onlar cehenneme gidicek, savaştan kaçarsam tanrı beni sonsuza kadar cezalandırır gibi şeyler vardır her zaman vardır. bir ülkede iç karışıklık çıkarmak içinde aynı şekilde sürekli din kullanılır. mesela Osmanlı'da çok fazla isyanın çıkma sebebi Din elden gidiyor diyerek çıkmıştır. din ayrıca fakirlere dayanma gücünü verir, itaat etme gücünü verir, sessiz kalmasını sağlar. şahsi fikrim ve tecrübelerim diyor ki birçok insan dini yüzünden minimumda yaşamayı dert etmiyor, daha fazlasını istemiyor, şükür etmeyi marifet sanıyor.