Çok güzel bir soru, din genellikle ahlak anlayışı, iyilik ve kötülük gibi değerler ile bağdaştırılır, insanların bir arada yaşayabilmesi için bu kavramlara ihtiyaç duyulur çünkü insan sosyal bir varlıktır, aşırı yalnızlık insanlarda ciddi psikolojik sorunlara neden olabilir, işte insanın sosyal olarak uyumlu bir şekilde var olabilmesi için iyilik, ahlak, etik değerler gibi kavramlar vardır.
Dikkat edersek inançlarda bazı yasak olan her şeyin duygusal zıt bir karşılığı vardır, örneğin aldatmak doğrudur demiyorum kesinlikle yanlış anlaşılmasın ama insan kıskançlık duygusuna sahip olduğu için aldatma yasak olabilir. İnsan bir şey inşa etmek, belirli bir mekanizma için çaba sarfetmek gibi sahip olduğu zekadan dolayı tatmin arayışı içindedir, bunları yaparak kendini tatmin edebildiği için bu gelişimlere karşılık olarak hırsızlığın yasak olduğu ve şiddetle cezalandırılması gerektiği bilinir, aslında bu hırsızlığa öfkeli tepkiler diğer canlı türlerinde de görülüyor.
Dini inançlar (hani incancın doğru olduğuna değinmeden söyleyeyim) genelde insanların bu gibi değerlere motive halde kalmasını sağlar, manevi duygular dediğimiz sosyolojik duyguları besler. Çeşitli inançlarda dini inançların evrimleşerek geliştiği kabul edilir ya da insanları veya topyekün kainatı yaratan bir Tanrı tarafından insanların bir arada ve düzenli yaşayabilmesi ve belirli bir amaç için dünya da varolması için belirlenmiş bir takım yasalar ya da öğütler olarak kabul edilir ve uzun süredir tartışılan bir konudur.
İnsanın yaratıcı hayal seviyesi ve gelişmiş zekasından dolayı insana sadece "varolmak için yaşamak" yetmez, kutsal bir amaç ve bilinmeyen bir gizem uğruna yaşamak insana daha tatmin edici gelir. Mantık ve gerçeklik açısından gerçekten böyle bir amaç var olabilir ya da olmayabilir bunu kimse ölçemez ya da bilemez, inançlar kişinin tamamen kendi eğilimine bağlıdır.