Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye
0

Din felsefesi tartışmaları, neden genellikte ateist ve teistler arasında olur?

Deist ve agnostiklerin bu tartışmalarda daha az yer alması, yalnızca sayıca daha az oldukları için midir?
933 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Muhammed Fatih Yılmaz
Düşünür

Deist ve agnostikler her ne kadar bu tartışmanın içinde bulunsalar bile iki tarafla da uzlaştıkları ortak noktalar mevcuttur. Ancak ateizm ve teizm birbirine zıt iki kutup olduğu için daha çok karşı karşıya gelir. Sonuçta ortada iki farklı fikir vardır ve birbirine zıt olan fikirler tartışılmadıkça doğruya tam ulaşılamaz. Bununla birlikte benimle bazı konularda aynı düşünen kişi ile tartışmam, benim düşüncemin yanlış olduğunu iddia eden kişi ile olan tartışmamdan daha az kapsamlıdır. Zıt iki kutubun karşılaşması elbette ki diğerleri gibi olmaz.

128 görüntülenme
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ercan Er
Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi ABD'nda Ar.Gör.

Tartışmalar tartışmak isteyen insanlar arasında olur. Karşılaştıkları kişilerle uzlaşma eğilimi gösterenler arasında belirgin bir tartışma yürütemezsiniz, çünkü tartışma zemini tarafların taraflarının netliği üstüne kuruludur. Buna İslam geleneğinde cedel denir. Dilimizde cebelleşme diye yanlış olarak kullanılan ifadenin asıl kökü budur. Mücadele sözcüğü de buradan gelir. Ateistler ve Teistler günümüzde düşüncelerine bağlılık gösterme uvebu uğurda çatışmaya girmeye razı olma açısından ortaktırlar. Ancak deistlerin ve agnostiklerin düşünce zemini bu kanatlar kadar ne duygusal bir yatırımla beslenmiştir ne de zihinsel etkinlikle güçlendirilmiştir. Deist agnostik bir zihinsel durumda olanlar eninde sonunda ateizme ya da teizme yönelme durumunda kalırlar, bulundukları durum onları aşırı rahatsız edince. Çünkü tutumları düşünülmüş bir seçimden çok, yaşantı ile ortaya çıkan zihinsel durumlardır. Yönelimi teizm olduğu hâlde bu konuda gereken çabayı sarf etmeyen ve dini eğitimini eksik bırakanlar daha çok deist, yönelimi ateizm olduğu hâlde önlerine çıkan açık bazı doğaüstü durumları açıklamaya bu anlayışın güç yetiremediğini bildiği hâlde Tanrının varlığına inanmak için kendisi ile Yaratıcının doğrudan bir ilişki kurması gerektiğini düşüncesine kapılanlar da agnostik olur. İki durumdaki kişilerin de ortak özelliği inanç konusunda gerçek bir emek sarf edip fedakârlık yapmaktan uzak durma eğiliminde olmalarıdır. Elbette bu anlayışlar da ateistlik ve teistlik gibi aslında durumsaldırlar. Yani insanların türlü gerekçeler ile düşüncelerini ve anlayışlarını, tutumlarını değiştirmeleri mümkündür. Herkes gelgit yaşayabilir. Ancak biraz da bunu yani kuşkularını paylaşma cesareti gösterenler de gerçek bir kişilik bulunur. Örneğin Gazali böyle biridir, Descartes'te öyle. Düşünürler çoğunlukla böyledir, düşünceleri belirli bir uzmanlık alanı ile sınırlandırılmışsa ve din konusunda düşünmekten kendilerini alıkoymuşlarsa, deist ya da agnostik durumdadırlar.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ersals Krononot
Ersals Krononot
251K UP
Krononot⁸

Din gibi yaşama anlam yükleme gibi temel ve önemli bir konu, bireyler tarafından ya tamamen benimsenerek, savunulur, taraflaşılır, üst düzeyde önemsenir, ya da dışlanır, hiçe sayılır, yanlışlanır, aşağılanır. İnsan olarak henüz bütünsel bakış açılarına kavuşamadık. Bir bakış açısını anlamanın, onun gibi olmayanlara da hakim olmakla olabileceğini kavrayamadığımız için, sadece tek bir bakış açısını bilip ona mahkum olmayı kabullenebiliyoruz. Oysa, değerlendirme, analiz, rasyonel sonuca ulaşmak için, hepsini iyi biçimde anlamış, her birinin sonucuna ulaşmaya neden olan çıkarımlarımızı belli oranda oluşturmuş olmamız gerekiyor. Bu zahmetlere girmeden, tek birini üstünkörü anlayıp savunmak, taraflaşmak daha kolay.

Ateist de, teist de, kutuplaşmışlığın iki temel odağını oluşturduğu için, ikisi de hem kendi düşüncesine hem de kendi gibi olmayana karşı objektifliğini kaybetmiştir farklı düzeylerde. Bir düşünceye yüzde 100, mutlak, asla, kesinlikle şeklinde yaklaşan bir bakış açısı, en doğru düşünceyi de ele alsa, ulaşacağı sonuç yanlış olacaktır. Çünkü düşünce, bu zihne kırılarak girer. Aslında olduğu gibi değil. Bu nedenle bu iki uçtaki bakış açıları, kendi gibi olmayanı YANLIŞLAMA üzerine bir yaklaşım sergiler. Muhatabının argümanlarını anlamak değil çürütmeye odaklanır. Kendine ait doneler asla eleştirilemez, kesinlikle doğrudur.

Tüm Reklamları Kapat

Bu iki uç bu kadar sivri iken, rasyonel bir yaklaşımın yeri kalmaz tartışma vs ortamında. İşte böyle durumlarda ihtiyatlı, sorgulamayı kesmeyen, anlamaya çalışmanın sınırının olmadığını anlamış düşünce yapıları durumu çocuksu olarak algılar ve niteliksiz bulur çoğu zaman. Bir düşünürün futbol maçından rahatsız olması gibi, bilgiden, gerçekten, analizden uzaklaşmanın verdiği hayal kırıklığı, kişiyi çaba göstermekten uzaklaştırabilir.

Zaten genel olarak kendini inanç biçimi kimliği ile tanımlayan bireylerin konuşmaları, daima yorum içereceği, manipülasyon içereceği için kişiyi sorgulamaya, kişisel yorumları ayıklamaya iter. Temelde, yanlış bir şeyler söyleyeceği kesinmiş gibi yaklaşırız. Bu durum, her iki kutup için de aynen geçerli.

Tüm Reklamları Kapat

Eğer bir tartışma ortamı, daha çok daha derin bilgiye ulaşmaya zemin olamıyorsa, orada bilgi değil, kişisel yorumlar odakta kalmış demektir. Böyle bir durumda sağlıklı düşünmek, doğru analiz mümkün değildir.

Velhasıl, kapalı, kutuplaşmış zihinlerin yapacağı tartışma, kendini doğrulamak ya da kendi gibi olmayanı yanlışlamak üzerinde temelleneceği için, mantığını hiçbirşey uğruna kaybetmek istemeyenlerce dışlanır.

413 görüntülenme
0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close