Merhaba. Evet genetiktir, ama hayır, sadece genetik değildir. Öncelikle bir perspektif edinilmesi adına genetik kavramına bakalim.Şimdi genetik olarak kesinlik değil yatkınlık vardır. Mesela, ailesinde şizofreni tanısı konmuş birden fazla kişi var ise o ailede yeni doğmuş bir bebeğin ileride şizofren olma ihtimali yüksektir, yani meyillidir.Nereye varacağım, genetik oran elbetteki bir muktesebata maliktir, lakin çevresel faktörler de bir o kadar önemlidir. Konuyla ilgili olarak aşağıya bir kitap bırakacağım ivedilikle okumanizi tavsiye ederim.Mesela ben; ben Turkiyede 10 yıldır ikamet ediyorum. 10 yil once başka bir ülkenin vatandasi idim; anadilim de farkliydi.Buraya gelince birkaç yıl cümle kuramadim, çok zorlandım. Ama zaman içinde Türkceye hakim oldum ve yabancı olduğumu söylediğinde kimse artık inanmiyor.Bunun yanında Rusca, Azerice, Ingilizce, Kürtce, gibi dillerde kendimi ifade edebiliyorum.Genetik olarak ailemde böyle birisi mevcut degil.Benim olayimda genetikten cok cevresel faktorler etkisi mesela.Annem hala türkçe konuşmakta zorlanir.Burada esas nokta, zannediyorum dile maruz kalmak ve onunla yaşamak.Bir de yaş çok önemli. 20 yaşından sonra beyin gelişimini tamamliyor.Gelişimden ziyade esnekliğini kaybediyor desek daha dogru olur sanırım.Düşündüm de bu son ifade de doğru değil sanırım. Çünkü yeni çalışmalar beyin esnekliğinin devam ettirilebilecegi yönde.Ama 20 yaşından sonra beyindeki sistem rayına oturuyor diyelim daha dogru olsun; şimdilik en doğrumuz bu sevgiler :)
Kaynaklar
- Yazar Yok. Kitap Bu.. (23 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 23 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı