[1]
Evet, dil öğrenmek beynimizin düşünme kapasitesini artırabilir ve bu konudaki araştırmalar bu iddiayı desteklemektedir. İkinci bir dil öğrenmek, beyin yapısını ve işlevini çeşitli şekillerde etkileyebilir; özellikle hafıza, problem çözme ve dikkat becerileri gibi bilişsel yetenekleri geliştirir.
Dil öğrenmek beynin hipokampüs ve prefrontal korteks bölgelerinde olumlu değişikliklere yol açar. Hipokampüs, özellikle uzun süreli hafıza ve öğrenme süreçleri için kritik bir bölgedir. Dil öğrenimi sırasında bu bölge aktif olarak çalıştığı için, hafıza kapasitesinde artış ve bilgiyi daha hızlı işleme gibi yetenekler gelişebilir. Ayrıca, prefrontal korteks de dil öğrenimi sırasında aktif olur ve bu bölgenin işleyişi, çoklu görevleri yönetme ve karmaşık problemleri çözme yeteneğini artırır.
Dil öğrenmenin bilişsel gelişim üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalardan birisi, İsveç’te yapılan bir çalışmadır. Bu çalışmada, yeni bir dil öğrenen katılımcıların beyin yapılarında gri madde hacminde artış olduğu tespit edilmiştir. Lund Üniversitesi’nde yapılan bu araştırma, özellikle dil öğrenmenin beynin hacmini ve yapısal esnekliğini artırdığını göstermiştir. Bu, beynin sadece bilgiyi işleme kapasitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda beynin yaşlanmaya bağlı olarak maruz kaldığı bilişsel düşüşü de yavaşlatabilir.
Kaynaklar
- Martensson. (Science, 2024). Dil Öğrenimin Beyin Gelişiminde Etkisi. Not: Mårtensson, J., Eriksson, J., Bodammer, N. C., Lindgren, M., Johansson, M., Nyberg, L., & Lövdén, M. (2012). Growth of language-related brain areas after foreign language learning. NeuroImage, 63(1), 240-244..