Post pozitivizm, pozitivizmin akla ve bilimin ayrıcalıklı özelliği olarak deneye verilen konumun eleştirisi üzerinde yükselir. Pozitivizm böylece bilimi tarih-dışı salt bir ussallık biçimine sokmakta, bilim-dışı ve akıl-dışı ögeleri tamamen dışta bırakmaktadır; ve daha en başından bu noktalara yönelik ciddi itirazlara maruz kalır. Koyre, bunun olanaksızlığını çeşitli çalışmalarıyla gösterir ve bilimin tarihten soyutlanamazlığını ortaya koymaya çalışır. Bilimsel gelişme olarak kabul edilen gelişmelerde ona göre akıl-dışı ögelerin varlığı bu nedenle yadsınamaz.
Popper ise mantıksal pozitivizmle bağlantılı olmuş, ama temel bilim anlayışlarında farklı ve eleştirel bir yönelim göstermiştir. Sınanabilirlik Popper için, bilimin teml ölçütüdür; ancak pozitivizmin önemli yaklaşımlarından olan doğrulanabilirlik konusunda itiraz eder, çünkü bilimin temel yaklaşımı tümevarım olamaz. Popper'a göre bilimin ayrıcalıklı ilkesi yanlışlanabilirlik ilkesidir.