Öncelike ''Tanrı'' olarak neyi ele aldığınıza göre değişir.Örneğin her şeyi bilen,gören,yaratan...Mutlak Tanrı anlayışı Hristiyanlık ile gelmiş ve İslam ile devam etmiştir.Ancak Yahudilik'te,Yehova mutlak değildir.Zamanla öğrenir.Buna örnek olarak Nuh Tufanı ve Lut Kavmi olayları verilebilir.Ancak bir başka inanca göre de Tanrı bir yıldırım,bir yıldız veya bir çakıl taşı olabilir.Böyle bir varlığın seni cezalandırması pek mümkün gözükmüyor bana kalırsa.
Ancak diyelim ki üç ilahi din denen dinlerden birine veya deizme yakın hissediyorsun kendini,işler bu noktada ilginçleşiyor.Çünkü,sözde herkes aynı Tanrı'ya inandığını söylese de kendi gözlemlerime dayanarak aslında herkesin kafasında belirli nitelikler (ölümsüz olması,bilmesi,yaratması...) sabit kalsa da farklı olayları farklı yorumlayacak bir Tanrı'ya inanıyorlar.Birine göre sana kesinlikle ceza verecektir,bir başkasına göre vermeyecektir.Ancak kutsal kitaplarda (Burada bahsettiğim Kur'an-ı Kerim) yanlış bilmiyorsam ''Ey iman edenler'' şeklinde geçiyor olması gerekiyor.Dolayısıyla ''ceza'' alacaksındır.Hristiyanlık'ta da Yahudilik'te de bunun farklı olacağını sanmıyorum.Ama benim fikrimi sorarsan iddia ettikleri kadar kudretli bir varlığın bu sebeple,kendinden bir karıncadan bile daha aşağı olan bir yaratığı cezalandırması pek akıl karı değil.
İyilik ve kötülük diye bir şey olduğuna inanmıyorum.Çünkü iyiliği iyilik,kötülüğü kötü yapan şey iyi veya kötü olması değil insan nedenli öyle görülmesidir.Mesela birini öldürdüğün zaman sen bir kötülük yapmışsındır ama kendi ülkeni/dinini savunduğun sürece o bir kötülük değildir.Sen,kendi inancını doğru olarak gördüğün için Kabe'deki bütün putları yıkmışsındır ve bu belli bir din için iyi bir şey olsa da putlara inanan insanlar için en aşağılık şeylerden biridir.İyilik ve kötülük çıkarlara bağlıdır.Kutsal kitaplarda nasıl geçiyor tam olarak emin değilim,bu yüzden yorum yapamayacağım bu konuda.
Dua olayı bana hiçbir zaman mantıklı gelmedi.Eğer bir şey umuyorsam bunu benden çok daha yüce (kıyaslanamaz derecede yüce) varlığa yalvararak değil kendi emeklerim ile bir şeyler yapmayı tercih ederim.Ayrıca zaten bir Tanrı olabileceğini düşünüyorsan ve inanmamayı seçiyorsan neden dua edesin ki? Ayrıca bu,sana verilen her şeyi bilmene rağmen daha da fazlasını istemek,açgözlülük olarak bile yorumlanabilir belirli kesimlerce.
Bir Tanrı olduğunu varsayalım,ilk paragrafta yazdığım kısma geri dönüyoruz.Tanrı olarak neyi ele aldığına göre değişir bu dediğin.Çok ucu açık yazmışsın bana kalırsa.Detaylandıramıyorum.Ancak zaten ilk sorun olan ''ceza'' kısmında bu sorunu yeterince açıkladığımı düşünüyorum.Umarım yardımcı olabilmişimdir.