deistlerin kutsal kitapları neden reddettikleri ile ilgili ana noktalar şunlardır:
Tanrı'nın Müdahalesizliği:
Yaratılış ve Doğal Yasalar: Deistler, Tanrı'nın evreni belirli doğal yasalarla yarattığını ve bu yasaların kendi başına işlemesine izin verdiğini düşünürler. Bu nedenle, Tanrı'nın doğaüstü müdahalelere veya mucizelere başvurması gerekmez.
Otonomi ve Özgür İrade: Deistler, insanların özgür iradeye sahip olduğuna ve bu özgür iradenin Tanrı'nın sürekli müdahalesi olmadan anlamlı olduğuna inanırlar. Bu, bireylerin kendi seçimlerini yapabilmeleri ve bu seçimlerin sonuçlarıyla yüzleşebilmeleri için gereklidir.
Kutsal Kitapların Reddedilmesi:
İnsan Yapımı Metinler: Deistler, kutsal kitapların insanlar tarafından yazıldığına ve bu nedenle mutlak doğruluk veya ilahi rehberlik içermediğine inanırlar. Onlar, kutsal kitapların tarihsel, kültürel ve sosyal bağlamlarda yazılmış olduklarını ve dolayısıyla insan hatası veya önyargısı taşıyabileceklerini düşünürler.
Aklın ve Bilimin Üstünlüğü: Deistler, akıl ve bilim yoluyla elde edilen bilginin, dinî metinlerden daha güvenilir olduğuna inanırlar. Aydınlanma döneminin etkisiyle, bilimsel yöntemlerin ve rasyonel düşüncenin önemini vurgularlar.
Dogmatizme Karşı Çıkış: Deistler, dogmatik inanç sistemlerini ve otoriter dinî kurumları reddederler. Onlar için bireysel düşünce ve özgür araştırma önemlidir ve bu da onları, dinî metinlerin dogmatik yorumlarına karşı eleştirel yapar.
Ahlak ve Etik:
Doğal Din: Deistler, ahlak ve etik değerlerin doğuştan geldiğine inanırlar ve bu değerlerin, Tanrı'nın evrenin yapısına yerleştirdiği doğal yasalarla uyumlu olduğunu düşünürler. Ahlaki davranışların dinî emirlerden bağımsız olarak insanın doğasında mevcut olduğunu savunurlar.
Evrensel Ahlak İlkeleri: Deistler, evrensel ahlaki ilkelerin, dinî metinlerin ötesinde ve onlardan bağımsız olarak var olduğuna inanırlar. Bu, insan doğasının ve aklın bir yansımasıdır.
Deistler, bu nedenlerle, Tanrı'nın evrene müdahale etmediğini ve kutsal kitapların insanlar tarafından yazılmış eserler olduğunu savunurlar. Onlar için önemli olan, akıl ve doğa gözlemleri yoluyla evrenin ve insanın doğasını anlamaktır.