Hayır, değil. Her yeni tıbbi üründe bu tür safsatalar halk arasına pazarlanmaktadır: "Firmalar beyninizi kontrol etmek istiyor.", "Zenginler bedeninize hakim olacak.", "Elitler popülasyon kontrolü yapıyorlar." ve daha nicesi... İşin aslı şu: Bunların hepsi uydurmadır. Çünkü aşılar, sadece popülasyonun geneline uygulanmıyor; herkesten önce devlet liderleri ve zenginler çoktan aşıyı oldular. Örneğin Amazon gibi firmalar, kendi iş güçlerinde kayıp olmaması için, kendi çalışanlarına öncelik sağlanması adına lobicilik faaliyetleri bile yürüttüler! Eğer bu, insanları öldürecek bir popülasyon kontrolü yöntemi olsaydı, firmalar çalışanlarına öncelik tanınmasını ister miydi?
Yapılan araştırmalar, kilolu, obez veya sigara içen kişilerin koronavirüse yakalanması halinde daha ağır bir hastalık geçirdiklerini ve ölme risklerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. COVID-19 örüntüleri, özellikle de düşük sosyoekonomik sınıflarda olan kişilerin daha yüksek ağır hastalık ve ölüm riski taşıdığını da göstermektedir. Bunun sebebi, bu virüsün (veya aşının) bu grupları özellikle etkilemesi için üretilmesi değil, bu kişiler arasındaki yaşam biçimleri, meslekleri, sağlık hizmetlerine erişimi gibi faktörlerin benzerliğidir.
Aşı önceliği, kişilerin bireysel risk düzeyine göre belirlenmektedir; deri rengine, konuştukları dile, gelir düzeylerine veya eğitim seviyelerine göre değil. Örneğin 30 yaşında olup, evinden çalışan sağlıklı bir insan; diyabeti olan, yaşlı ve kilolu bir mağaza işçisinden daha sonra aşılanacaktır. Buna karşılık bir manavda çalışan hamile bir kadın da, 80 yaşında olan ve bakımevinde yaşayan bir insandan daha geç aşılanacak; ancak aile çiftliğinde yaşayan genç ve sağlıklı bir erkekten daha önce aşılanacaktır.
Günümüzde aşılara geniş bir şekilde erişim sağlamak mümkündür ve milyarlarca insan aşılanmıştır. Eğer aşılar popülasyon kontrolü için geliştirilmiş olsaydı, bunun etkilerini çoktan görürdük. Bunun tam tersine, gerçekten de pandemiyi yavaşlatma ve durdurma etkisi olduğunu görmekteyiz.