Kadın veya erkek, günlük dildeki yaygın kullanımıyla hem biyolojik anlamda dişi veya er oluşunu hem de toplumun bireye sunduğu roller sistemi dâhilinde anlam kazanan 'kadın veya erkek' oluşu ifade eden iki terimdir. Fakat ne var ki, bu terimlerde anlam kazanan biyolojik boyut ile biyolojik yapıda temellenen toplumsal boyut birbirlerinden çok farklı şeylerdir. Biyolojik olarak her birimiz er ya da dişi olarak doğar ve bu verili özelliğimizi değiştir(e)meden [tıp biliminin gelişimine paralel gerçekleşen istisna durumlar bir yana] tüm yaşamımız boyunca sürdürürüz. İkinci durum, cinsiyetimizin toplumsal boyutu, verili bir özelliği değil, gündelik eylemlerimizle inşa edilen bir süreci ifade eder. Sizin sorduğunuz soru yani "cinsiyet özelliklerinin belirlenmesi" noktası da kültürle, toplumla şekillenen bir noktadır. Günümüzde de sık sık duyduğumuz "Toplumsal Cinsiyet" ifadesine de dayandırabiliriz bu durumu. Toplumsal cinsiyet, 60’lı ve 70’li yıllarda feminist hareketin de etkisiyle gelişmeye başlayan bir kavramdır. Toplumsal cinsiyet kavramı erkeğe ve kadına verilen toplumsal rolleri, kültürel beklentileri ve cinsiyete bağlı olarak belirlenen iş bölümünü kapsayacak şekilde geniştir. Bu anlamda toplumsal cinsiyet, ”Bireylerin psikososyal ve toplumsal uyumu için kabul edilen, toplum açısından bireyler için ön görülen sosyal ilişki tarzlarıdır”. Kültür ve sosyal çevre cinsiyete bağlı olarak her bireyin rolünü tanımlamaktadır.
Anne karnında bebeğin cinsiyetini belirleyen biyolojik faktörlerin dışında doğum hadisesinden sonra gelenekler, adetler gibi çeşitli toplumsal normlara göre şekillenen toplumsal cinsiyette kadının ve erkeğin rolleri birbirinden farklıdır. ‘Kadın’ ve ‘erkek’ cinsiyet kategorileri iken, ‘maskülen’ (erkeksilik) ve ‘feminen’ (kadınsılık) toplumsal cinsiyet kategorileridir. Örneğin giyim kuşamdan davranış biçimlerine kadar pek çok farklılık toplumsal cinsiyete uyumlu hâle gelme/getirilme çabalarıyla doğrudan ilişkilidir. Ancak toplumsal cinsiyetin kadın ve erkek ayrımı her kültürün değerlendirme biçimine göre değişmektedir. Toplum, bireylere doğdukları andan itibaren rolleri, davranışları ve kültürü bir paket halinde yüklemektedir. Bu durum bireyin toplumsal cinsiyeti öğrenmesi ve benimsemesidir. Toplumsal cinsiyet kavramı genellikle erkeklerin egemenliğine hizmet etmektedir. Son yıllarda tüm standartlara ve toplumsal normlara karşı çıkan post modern felsefenin etkisiyle kadınlar pantolon giyebilir erkekler ise saçlarını uzatıp küpe takacak duruma gelirler.
Toplumsal cinsiyet kavramının bu değişken yapısı, kadın ve erkeğin iş bölümünü, toplum içerisindeki konumunu, sosyo-ekonomik statüsünü belirleyen bir özellik arz etmektedir. Örneğin, geçmiş yıllarda Türkiye’de genellikle kızlar okula gönderilmeyerek 14, 15 yaşlarında evlendirilmekteydiler. Ancak günümüzde bu algı büyük ölçüde değişmiştir. Yani toplumsal cinsiyetin değişkenliği farklı toplumlarda, topluluklarda hatta aynı aile içinde bile farklılık gösteren bir olgudur. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet, kadın ve erkek arasındaki farklılıkların toplumsal ortamda belirlenen yönlerine dikkat çeker. Kavram, cinsiyete yönelik sosyo-kültürel değer yargılarına, toplumsal iş bölümünün cinsiyet üzerinden nasıl şekillendiğine, cinsiyete ait toplumsal rollerin, davranış kalıplarının neler olduğuna yönelik cinsiyet kodlarını içermektedir.
Kadın ve erkek geçmişte çok farklı rollerde bulunmuşlardır. Örneğin eski Türk Türk toplulukları anaerkil bir düzene sahipken günümüzde ataerkil bir düzene sahibiz. Ekonomi, din, töre, üretim araçları ve aile düzeni gibi toplumsal cinsiyetçiliği dayatan kavramların Ataerkil düzenin gelişmesi ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Çünkü toplumsal dayanışma noktasında yapılması gereken işlerde fiziksel üstünlük gereği doğduğunda erkek ön plana çıkmaya başlamıştır. Zaman içinde toplumlarda erkek egemenliği öyle bir noktaya gelmiştir ki bugün birçoğumuz toplumlarımızın bir zamanlar kadınlar tarafından yönetildiğinden bihaberiz.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Toplumsal Cinsiyet Ve Cinsiyet Rollerinin Algılanışı. (27 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 27 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Anaerkil Toplumdan Ataerkil Topluma Geçiş. (27 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 27 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Cinsiyet Ve Toplumsal Cinsiyet Kavramlari Çerçevesinde Ortaya Çikan Toplumsal Cinsiyet Ayrimciliği. (27 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 27 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı