Bir çok kişi, "tabii ki biyolojisi olmayan bir canlılıktan bahsedemeyiz" diyecektir. Ortodoks tıbbın kaideleri, bilimin işleyişi açısından, bilimsel gözlem ve deney dışı kalan alanlarda -bilimsel- araştırma kullanamayız. Bilimsel olarak ele alamadığımız bir olguya bilimsel yaklaşmanın metodunu bilmiyoruz çünkü. Bunlar teknik - teorik sorunlar. Bir de genel olarak bilimin kendi kurallarına göre gerçek kabul ettiği sınırların dışına yabancılığı (haklı olarak) kapalılığın ele alırsak, maddesel anlamda canlılığı açıklayamamış düzeyde, enerjiye canlılık statüsü vermek için nasıl bir bilimsel zemine ihtiyaç var gerçekten içinden çıkılmaz bir durum gibi görünüyor.
Canlılık elbette ki onu tam olarak anlayamamış bizlerin tanımı ile sınırlı değildir. Enerji düzeyinde ya da tanımlayamadığımız düzeylerde formlarda boyutlarda yaşam söz konusu olabilir. Ancak her canlının sahip olduğu algı düzeyi, onun gerçekliğini belirliyor sınırlıyor malesef. Bu yüzden bizim algı düzeyimiz dışındaki olgular fenomenler vs, bizim için gerçek statüsü dışı kalıyor. Biz tanımlayamıyoruz yetersiz algı düzeyimiz nedeniyle. Bunu gözden kaçırmadan bakarsak, yalan, hurafe, deli saçması şeklindeki yüzeysel açıklamaları aşabiliriz.