Belli bir vücut bütünlüğü yani organizasyon ve hayatta kalmaya yönelik entropiye karşı koyan bir iç aktivite. Bir şeye "canlı" dememizi sağlayan "şeyler" bunlar. Canlıların bu özelliklerini kazanmasını sağlayan süreç ise kimyasal evrimdir.
Aşırı özetleyecek olursak hidrotermal bacalarda karmaşık bir kimyasal çorba içinde birçok kimyasal tepkime yaşanıyor. Hidrotermal bacaların yapısı zaten devasa bir kimyasal tepkime çeşitliliği sağlıyor. Bu kimyasal tepkimeler giderek karmaşıklaşarak canlılığın temellerini oluşturdu. En çok kabul gören bulgulardan biri bir otokatalizör olan ribozimin keşfi. Bu, RNA'nın atasal bir versiyonu ve tepkimeleri hızlandırıyor. Bu atasal yapı zamanla karmaşıklaşarak RNA oluştu, daha sonra bu RNA'dan ters transkripsiyon yolu ile DNA oluştu buradan da canlılığa gidecek süreçler devam etti, ki bunu retrovirüslerde görüyoruz.
Canlılığa gitmeyen başka kimyasal süreçler de oldu ama onlar canlılıkta olduğu gibi bu özellikleri aktaramadığı için ya yok oldular ya da "cansız" kaldılar. Zaten bu sebeple her şey "canlı" değil.
Kısaca, her şey kimyasal evrimin farklı dallarında farklı özelliklere göre evrimleşen gruplara yönelik bizim kategorizasyonumuzdan ibaret.