Sorunuza ilkin kuantum fiziği verileri ışığında bakalım.
Kuantum fiziginde belirsizlik ilkesi geçerlidir. Bu ilke bizler için evrenin mutlak belirlenimciliğini kaldırır. (yani determinizmi). Bu yüzden evren indeterminist yapıda işlemektedir. Evren olasılıksal olarak öngörülebilirlik seviyesi taşır ancak mutlak olarak kesin şu sebep şu sonuca neden olacaktır denilemez. Dolayısıyla kuantum fizigi klasik fizikten farklı olarak evreni mutlak öngörülebilir ve hesaplanabilir olmaktan çıkarır.
Kuantum fizigindeki bu durumu baska bir açıdan kaos teorisi de doğrular. Kelebek etkisi denen şekilde evrende çok beirleşenli ve faktörlü etkileşimler bizim için çok çok önemsiz gibi görünen etkilerin bir araya gelerek büyük değişimlere neden olabileceğini gösterir . Yine bu evrendeki hassas işleyiş de bizlerin öngörü ve hesaplama gücünü aşan bir işleyişin göstergesidir. Yani gelecek konusunda belirlenemezliği baksa bir düzeyde koas teorisi de doğrular. Tabi kuantum fiziği daha dip bir seviyede çok daha farklı bir belirsizlik hali olduğunu bize söyler.
Bu nedenle bizler için gelecek belirlidir kesin olarak bilinebilir demek zor görünüyor.
Peki bizden bağımsız şekilde evren için durum nedir derseniz bunu belirleyecek şey zaman nedir sorusuna çıkar. Mesela Einsteinin gördüğü gibi zaman bizim için bir ilizyonsa evren için gelecek ve geçmiş bir bütün olabilir. Bu da demektir ki herşey önceden evren açısından belli olabilir. Ancak tabi bundan emin değiliz. Böyle bir şey sağ duyumuza (mantıksal beklentimize) aykırı görünse de görelilik teorisinin zamana dair bize sundukları bu ihtimalin olabilirliğini mümkün kılmakta.