Kolektif bir toplumun içerisinde yaşadığımız için bireyler olarak karşılıklı olarak birbirimizi etkileme eğilimindeyiz. İki insanın birbirini etkilemesi tek boyutlu değil çoğunlukla karşılıklıdır. Kompleks davranışlarımız da dahil duygu, düşünce, davranış üçlüsü içinde bulunduğumuz aile, çevre yani içinde bulunduğumuz kültürel yapıdan her daim etkilenme üzerine kuruludur. Küçük adımlar şeklinde ilerleyişi gösteren kültür, teknoloji, birey, toplum bunun örneğidir. Gelişen toplumların birikimleri de bu şekilde gerçekleşmektedir. Örneğin; bilim ve teknolojinin gelişimi de bu etkileşim sürecine benzemektedir. Öncül ve ardıl şeklinde bir etkileşim her yapı için neredeyse kaçınılmazdır. Yani bireyler arasındaki etkileşim ve iletişim karşılıklıdır (Hiç etkileşim ihtimali vermediğimiz bireyler arası ilişkilerde dahi bir parça bu gözlemlenebilir). Bu karşılıklılık durumu her bir bireyin kendi yaşamını oluşturma sürecinde etkilidir. Rol model aldığımız insanlarda bir parça ikili ilişkiler kurduğumuz insanlar olabilir ve aslında bu da anlatılanlara örnektir.
Sonuç olarak; bireyler karşılıklı iletişim ve etkileşim halinde oldukları için birbirlerini etkilemeleri kaçınılmazdır ve bu etkileşimin miktarı ve boyutu ilişkiler arası değişkenlik göstermektedir.