Merhabalar,
Bitkilerin, "çoğu canlı gibi hissetmesi" açıklığa kavuşturulması gereken bir konu. Zira bitkiler; çevrelerini algılama, topraktaki nem gibi faktörlere tepki verme, güneşe dönme, dokunulduğunda kapanma, zarar gördüğünde kimyasal sinyaller üretme gibi işlevlere sahip olabilir. Ancak hissetmek, gerçek anlamda sadece nöral bir aktivite olması yani bir beyin ürünü olması dolayısıyla bitkilerde gerçekleşemez, çünkü bitkilerin beyni yoktur. Bahsettiğimiz tepkilerin hepsi bir sinir sistemi olmadan otomatik olarak ortaya çıkan mekanizmalardır. Benzer şekilde acı, korku, rahatsızlık gibi deneyimler bizlerin de deneyimlediği, deneyimleyen canlıların ortak noktası olan beyin sayesinde mümkün olmaktadır. Yani koparıldıklarında acı çekmeleri söylemi aslında bilimsel olarak asılsız, fiziksel olarak imkansız bir söylemdir.
Hak meselesine geldiğimizde ise bitkilere bireysel haklar tanıyan bir hukuk düzenleri yok. Bazı ülkelerde, bitki örtüsünü ve ormanları korumak, doğayı temiz tutmak gibi harikulade sebeplerle bitkiler koruma altındadır. Bitkiler bu senaryoda bilinçli bir deneyime sahip olmadıkları için bireysel olarak değil ekosistemin bir parçası olarak korunmaktadır.
Özetle; bitkilerde gözlemlediğimiz tüm faaliyetler; bir sinir sistemi ile oluşmayan, o bitkilere özel, otomatik faaliyetledir. Evrimsel süreçler neticesinde kendi varlıklarını korumak amacıyla çeşitli tepkiler vermeleri çok normaldir. Beyinleri olmadığı için acı çekmemekte, bundan dolayı da bireysel olarak değil doğanın bir parçası olarak korunmaktadır.
Sağlıcakla kalın.