"Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir.” argümanı, çoğu zaman eksik kullanılır. Kanıtın olmaması o şeyi kesin ve tamamen reddetmek için yeterli bir sebep değildir. Kabul etmek için de yeterli bir sebep değildir. Kanıtın yokluğu, yokluğun da varlığın da kanıtı değildir.
Atlanan bir nokta da şudur. Kanıtın olmaması, o şeyin varlığına inanmamak için yeterli olmasa da geçerli bir sebeptir. Ayrıca Hitchens'ın usturası da anlamayı kolaylaştırabilir: Delil olmadan iddia edilen şey, delil olmadan reddedilebilir.
Örneğin birisi size dişinizin ağrıma sebebinin diş perisi olduğunu söylediğinde bu olabilir mi? Neden olmasın, kanıtımız yok ama yine de olabilir. Sonuçta bizim algımız, kanıt toplama yeteneğimiz kısıtlı. Ama buna dair bir kanıt olmadığı için inanmak veya inanmamak kişiye kalmıştır. Peki ya, garajımdaki bilimsel gözlem ile gözlemlenmeyen, ısısız alev püsküren, görünmeyen bir ejder?
Herkesin ortaya attığı, kanıtı olmayan milyonlarca fikir var. Olmadığına yönelik kesin kanıtınız olmadığı için zekamız ve algımız kısıtlı diye böyle böyle her şeye inanmamız gerekir. Birbirinden farklı milyonlarca "çılgın fikre" aynı anda inanmayacaksak, sizin "olabilirliği olan" inancınıza neden ayrıca odaklanalım? Milyonlarca düşünce arasında birine ayrıca odaklanmak, o düşüncenin diğerlerine kıyasla daha önemli, daha olası, daha "kanıtlı" olduğunu sanmaya neden oluyor. Bu sebeple kanıt olmadan inanılan inancın kendisine odaklanmak, o inanca yönelik bir kanıtmış gibi algılanabiliyor.
O yüzden kişi ispat yükü çerçevesinde, "Isısız alev püskürten, görünmez, cisimsiz, havada uçan bir ejder ile aslında hiç var olmayan bir ejder arasında ne fark var? Milyonlarca olası düşünce arasında bunun var olduğunu düşünmeme bir sebep yok o yüzden inanmıyorum." diyebilir.
Yani kısaca Garajdaki ejder, diş perisi gibi konular veya bu konunun daha çok tartışıldığı Tanrı inancına sahip olan kişinin "Ben bu alevin ejderin alevi olduğuna inanıyorum."
Bu inanca sahip olmayan kişinin ise "Bu alevin ejderin alevi olduğunu düşünmeme sebep olacak bir kanıt yok, bunun ejderin alevi olduğunu düşünmem için bir sebep de yok zaten, o yüzden bu alevin ejderin alevi olduğuna inanmıyorum." demesinin en mantıklısı olduğunu düşünüyorum.
Başta söyleneni tekrar vurgularsak: Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı da değildir. Varlığın kanıtı da değildir.