Halihâzırda elimizde bizi fizik ötesine taşıyan deney ve gözlemlere zaten ulaşmış olduğumuzu unutmamak gerekiyor. Malum atom altı parçacıklar bir gözlemcinin varlığına bağlı olarak iki ayrı forma sahiptir, keza ışığın da böyle bir yapısı olduğunu biliyoruz; ışık hem dalga hem de tanecik özelliğine sahiptir ve bu sonuçları elimizdeki fizikle halledemiyoruz. Bu noktada hiçbir doğaüstü kaygıya sürüklenmemek adına en kestirme yol bilincin ortaya çıkışının quantum gerçeklikle ilintili olduğunu varsaymak olabilir. Hatta ve hatta bilinç canlılığa evrensel olması bağlamında doğal ortamın evrimsel süreçleriyle doğrudan bağlantısı nedeniyle daha iyi çalışılabilir ve çözülebilir bir hüviyet kazanmıştır. Elimizde şimdilik küçük bir evren varken aklımızın ermediği süreçleri doğaüstüne taşımaktansa başka türlü doğal şartlar altında hem bilincin hem de quantum gerçekliğin çok daha anlaşılabilir olacağını düşünmek için yeterli bilimsel birikime sahip olduğumuzu düşünüyorum.