Bilincin Doğası
Bilinç tanımı gereği farkında olma durumudur. Bunu biyolojik süreçte duyusal olarak Thalamocortical sistem üzerinden işleriz. Bu sistem gelişmiş canlıların bilincinin temelidir ve birkaç beyin parçası bu sistemde beraber çalışır. Sistemin hızı bilincin aktifliğini belirler. Bu hız bazı frekanslar (alfa, beta, gamma) üzerinden belirlenir. Yani bilinç Thalamocortical sistemin ürettiği döngüsel ritimdir. Uyku halinde frekans düşer yani sistem yavaşlar. Kısaca bilincimiz zayıflar. Tam tersi hiperodak durumlarında gamma frekansı hakimdir. Bu sistemin temel başlangıcı talamus'un duyusal verileri alıp kortekse göndermesiyle başlar. Korteks ise bu verileri işler ve talamus'a geri bildirim yollar. Burada korteks ve talamus arasında söylediğim gibi bir döngüsel ritim oluşur. Bu duyu ve işleme arasındaki döngünün varlığı bilinci oluşturur.[1]
Bilincin nerede başladığı konusu ise biraz karmaşık. Bilinç için illaki bir sinir sistemi mi gerek? Tek hücreli bir canlı bilinç sahibi olamaz mı? Aslında bu konu bakış açımızla değiştiğinden basitçe şöyle değinmek isterim: Bilinç kimyasal bir süreçten ibaretse tek hücreli canlıların uyaranları algılaması ve kimyasal tepki oluşturması da birer bilinçtir. Ancak bilinç sadece gelişmiş canlıların kavrayacağı bir şey olarak tanımlarsak tek hücreli vb. basit canlıları buraya dahil edemeyiz.
Bilincin Evrendeki Yeri
Öz-Bilinç kavramına değinmek isterim. Bu kavramla beraber bahsettiğimiz tek hücrelilerin bilinç sahibi olma konusunu buraya dahil edemeyiz. Bu öz-bilinç sadece korteksi çok gelişmiş bir canlıda mümkün olabilir. Bu da insanlar. İnsanlar öz-bilinç sahibidir. Nasıl evrimleştiğini olası teorimle ve hikayevari bir tarzda cevap olarak hazırlamıştım. Tekrar uzun uzun değinmeyeceğim. Ancak öz bilincin varlığı evrenin var ettiği en karmaşık ve belki de en potansiyel taşıyan şeyidir. Bu öyle bir şey ki kendi yapı taşlarını parçalayacak, öğrenecek ve kullanacak bilgiye sahip bilinçler meydana getirdi. [2]
Canlılık, insanoğluyla beraber daha gelişmiş bir fark etme yetisi kazandığında anlama yetisi de gelişti. Bu sayede günümüz medeniyetini kurduk. Bu sayede gelecekte daha fazlasını başaracağız - en azından umuyoruz - . Belki insanoğlu olarak evrende bu kadar gelişmiş bilince önce biz vardık. Neden olmasın? Sonuçta evren kaotik bir yapı. Tamamen ihtimaller bulutu! Bundan dolayı bilincin evrendeki yerini bir cevhere benzetebilirsiniz. Ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Ancak ne kadar az ise o kadar değerli olacağı kesin.
Kaynaklar
- G. M. Edelman, et al. (2011). Biology Of Consciousness. Frontiers in Psychology, sf: 4. doi: 10.3389/fpsyg.2011.00004. | Arşiv Bağlantısı
- A. Gotter. Self-Conscious Emotions: Definition, Causes, And Benefits. (21 Ocak 2014). Alındığı Tarih: 9 Temmuz 2025. Alındığı Yer: Healthline | Arşiv Bağlantısı