Bir makine yaptınız. Arka planda olan biten sadece elektron transferi yap veya yapma gibi 1 ve 0'lara karşılık gelen işlemler. Bilgisayar ekranında gördükleriniz veya tüm işlemler de bu arka plandaki elektron transfer süreçlerinin kümülatif ve kolektif toplamına dayanıyor.
Makinenin detayına girip incelediğinizde bu elektron transfer süreçleri dışında işlem bulamıyorsunuz.
Tek tek işlemlerde hiç bir bilinç emaresi bulamıyorsunuz. Noktasal, tekil işlemlerde bilinç yok. Beyindeki tüm hücreler ve hücreleri oluşturan atomlar da sonuç olarak bilinçsiz.
O halde bilinç bunlardan ve toplamlarından daha fazlası demektir.
Burada 'indirgenemez bütünlük' kavramı ortaya zorunlu olarak çıkar. Bütün parçalarla tanımlanamaz ve bütün 'bütün' (tekillik) olarak tanımlanmalı ve ele alınmalı.
İndirgemeci yaklaşımlarla bilinç çok açık ki tanımlanamıyor. Artık bilim dünyasının bunu kabul etmesi gerekiyor. İndirgemecilik bir noktaya kadar işe yarar görünse ve gerçekten yarasa da bir noktadan sonra iflas ediyor. Kısacası ve sonuç olarak Bilinç bütünlük halinde adeta ayrı bir arayüz olarak tanımlanabiliyor. Bunun sonuçları ve nedenleri başka bir yazının konusu. Ancak bildiğimizi zannetiğimiz bir çok şey detaya indiğimizde bildiğimiz ve göründüğü gibi değil, çıkmıyor.