Hayır. Bugüne kadar kanunlaşan tek bir tane bile teori olmadı, bu tamamen eğitim sistemlerinin bilimsel metodu dahi öğretmekten aciz cehaletinden kaynaklanıyor.
Bilimde teori, doğal dünyanın belli bir yönünün gözlem ve deney yoluyla tekrar tekrar teyit edilmiş kanıtlar bütününe dayalı bir şekilde yapılan, sağlam açıklamasıdır. Bir teori hiçbir zaman kanun seviyesine yükselmez; çünkü teoriler ve kanunlar birbirinden başka bilgi türleridir.
Gerçek (yasa, kanun), bağımsız gözlemciler tarafından yapılabilen, Evren'in kendi kendini tekrar eden olay, olgu ve süreçlerine yönelik yalın bir gözlemdir. Örneğin, Dünya'nın Güneş'in etrafında döndüğü bir gerçektir; bu, bağımsız her gözlemci tarafından doğrulanabilir. Öte yandan bir teori, o yasanın neden ve nasıl meydana geldiğini açıklar. Örneğin Newton'un yerçekimi teorisi veya Einstein'ın görelilik teorisi, Dünya'nın neden Güneş'in etrafında döndüğünü açıklar.
Kimine göre bu karışıklığın nedeni, halk arasında "teori" kelimesinin bilimsel bağlamlardaki anlamından farklı olarak bir "tahmin" veya belki bir "hipotez" anlamında kullanılmasından kaynaklanmaktadır (günlük yaşamda "Bu konuda bir teorim var." veya "Bu sadece bir teori!" dediğimizde, ortada bir "tahmin" olduğunu söyleriz; halbuki bilimde teori, az önce de söylediğim gibi kanunların neden ve nasıl o şekilde olduğunu izah eden, sağlam bilimsel bilgiler bütünüdür). Ama bana kalırsa bu bile hatalı bir düşünce: Çünkü hipotezler de "ispatlanınca kanun" olmazlar. Hipotezler, kanunların neden ve nasıl o şekilde olduğuna yönelik yaptığımız geçici, test etmeyi bekleyen veya tam olarak ispatlanmamış potansiyel açıklamalardır. Hipotezler yanlışlanınca terk edilirler; doğrulanıncaysa kanun olmazlar, daha ziyade, var olan bir teorinin parçası haline gelirler.
Bu konuda buradaki yazı dizimiz, özellikle de serinin 12. yazısı olan bu yazı mutlaka okunmalıdır.