Açıkçası bu sorunun mantıken geçerli bir soru olduğunu zannetmiyorum. Bilim ile felsefe arasında kesin bir ayrım olabileceği, bunların birbirinden bağımsızlaştırılabilir şeyler olduğu gibi varsayımlar var gibi sezinleniyor. Fakat bilim de, felsefe de realiteyi anlamak için sistematik analiz yapma, gerçekliği en iyi açıklayan hikayeleri anlatma çabası. Hatta, bilimin felsefenin bir alt dalı olduğu dahi söylenebilir ki özünde bu ifadenin yanlış olduğunu zannetmiyorum.
Gerçeklik var olmaya devam ettiği sürece, hem felsefe hem bilim birbirinden ayrılamaz biçimde var olmaya devam eder. İnsanların sadece bilim yaptığı bir dünyada dahi felsefe zorunlu, çünkü kanıt nedir, gerekçelendirme nedir, bunlar nasıl elde edilir vb. epistemolojinin konusu ve epistemolojik ölçütleri bilmeden bilim imkansız hale gelir. Diyelim, Bayesian bir şekilde sıklığı kanıt olarak ele alsak bile bilimden kopmamak için, bunun neden kanıt sayıldığını açıklayabilmek için epistemolojiye başvurmak zorundayız.
Bunun tam tersi de aynı derecede geçerli. İyi felsefe yapabilmek için interdisipliner çalışmak, hem doğa bilimlerini hem toplumbilimleri iyi bilmek gerekiyor. Bunlara dair bilgi olmadan felsefenin yapılması da zorlaşıyor ya da imkansız hale geliyor.
Yeterince açık olabildim mi emin değilim, ama umarım sorunun neden pek bir anlam ifade etmediğini ve bu ikisinin birbirleriyle ayrılmaz biçimde birlik olduğunu anlatabilmişimdir.