Bilim, ideolojiler üzerine bir şey söylemez.
Bazı biliminsanlarının zaman zaman siyasal, politik, ideolojik söylemlerde bulunduğunu görürüz ama bu söylemler bilimsel nitelik barındırmazlar. Bilim ve toplumsal yaşam dinamikleri, birbiri ile direk ilgili olgular değil.
Bilim, evrenin her yerinde aynıdır. Değişmez. Ve bilim, herhangi bir konuda bir tespit yapacaksa, o tespiti etkileyecek tüm bileşenleri matematiksel olarak ifade eder, bir formüle döker ve bunu kuramlaştırır. Bu yöntemle de ortaya bir sonuç çıkarır. Gözlemler, dener, sonuçlara bakar ve tespitini yapar.
İdeoloji ise sokaktan sokağa, evden eve, odadan odaya bile değişir. Bir toplumun yaşamsal tercihlerini belirleyen çok fazla değişken vardır ve bunların bazılarını matematiksel olarak ifade etmek olanaksızdır. Bu nedenle de bilim, kişisel hayat anlayışı, inançlar, ahlaki kabuller ile ilgili değildir. İdeoloji ise direk olarak bunlarla ilgilidir. Ve toplumların hangi değer ve kabullerle yaşamak istedikleri bilimsel değil tamamen ideolojik kabuller ile belirlenir ve bunların (bu noktaya dikkat!) "bilimsel ya da felsefi olarak doğru, haklı, iyi, erdemli olması şart değildir!" Bir toplumun, hangi değer ve kabulleri öne çıkararak yaşamak istediğini bilimsel olarak ifade edemeyiz. Bu konuda da elbette bilimsel çalışmalar var, yok değil ama bu çalışmaların, geniş kitleler tarafından dikkate alındığını ya da ülkelerin tercihlerini yüksek oranda etkilediğini görmedik. Bir siyasetçinin, bilimsel bir kuramı eline alıp kürsüye çıktığını gören var mı? Yok. Ve bu gayet normal. Çok uzun bir süre boyunca da böyle olmaya devam edecek gibi görünüyor.