Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
7

Bilgi öğrenme isteği o konu ile ilgili eksik hissetmemizden mi yoksa zevk almamızdan mı kaynaklı?

1,147 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Ege Karakaya
Öğrenci

Açıkçası benim için ikisi de aynı yere varıyor bu benim şahsi görüşüm tabi ama kendinde bir bilgi eksiği fark edip onun üzerinde bir araştırma yapmak bambaşka bir şey benim için yani aslında bir eksiğimi doldururken zaten zevk alıyorum.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
182K UP
Bilim ve felsefe okuru

Bir şeyin yapısının çoğunluğunu veya tamamını her ne oluşturuyorsa o şey ona ihtiyaç duyar. Basit ve kolay anlaşılabilir bir örnekle vücudunuz suya ihtiyaç duyar çünkü vücudunuzun büyük bölümü sudan oluşur. Bilinç için ise bilgiye ihtiyaç duyması (merak etmesi, merak duyulan şeyin gizemi) bilincin yapısının salt bilgiden oluşuyor olabileceğini gösterir. Bir kez öğrenmeye (bilgi edinme) başladığınız da sizde bu anlamda bilgi açlığı açığa çıkmaya başlar. Öyle ki bu doyumsuz bir duruma dahi neden olabilir. Hep daha fazlasını öğrenmek isteyebilirsiniz. Çünkü bir kez bu 'tadı' aldınız. Bu tıpkı elmanın tadını sevmek ve ama aynı zamanda açıktığınız için elmayı yemeye de ihtiyaç duymanız gibidir. Yani öğrenmenin de bilincin ihtiyaç yönü dışında bir 'tadı' da vardır. Bu tadı bilincin nasıl oluşturduğu başka bir konudur. Ama bu tadın kaynağı hayal etmek, edebilmekle ilgilidir. Zihnimiz için hayal etmenin herşeyde bambaşka bir tadı vardır. Bu taddan sadece öğrenme değil herşey nasibini alır. Bir şeyin hayali ile gerçeği arasında bilinç bakımından bu anlamda ciddi bir fark olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni de hayal dünyamızın sonsuzluğu değil ama sınırsızlığıdır. (Yoktan yeni birşey hayal edemeyiz ama deneyimlediklerimizi sınırsız konfigürasyonda kullanabiliriz, birleştirebiliriz) Çünkü bilinç orada özgürdür. İstediği dünyayı kusurlarından arındırarak yaratabilir. (Beyin için hayal etmenin o şeyin belli ölçüde deneyimletmesine eş simülasyonunu üretmek olduğunu da aklınızdan çıkarmayın. ) Bir şarkıdaki gibi 'görmek beraber olmak seninle çok güzel belki ama düşlemek bambaşka' Bilinc için başlı başına hayal kurmanın kendine has bir tadı varsa burada 'aşka aşık' olmak durumunun var olduğunu anlarız. Çünkü aşka aşık olmak aşkın öznesine değil de gerçekte aşkın kendisine aşık olmaktır. Profilimde bizlerin neden karşımızdakini sevdiğimiz sanarken gerçekte kendimizdekini sevdiğimizi açıkladım. Gerçekte biz kendi hayal dünyamızdakini ve onda o şeye veya kişiye dair oluşan tadı severiz. Ne yazıktır ki hep karşımızdakini sevdiğimizi sanırız. Oysa o sadece bir araçtır, semboldür (surettir) beynimiz için. Gerçekte sevdiğimiz şey o şey değil ona dair zihnimizin hayal aleminde var ettikleri veya var edebildikleridir. Aysel Gürel'in fark ederek dediği gibi 'bin yıldız koydum bir kiraz dudağa ' işte sevilen şey bu konulan ve bilinç tarafından o şeye dair yaratılan 'yıldızlardır'. Bu 'süslü' manzaraları beyniniz hayal olarak yaratır. Bu süslü manzaralar sizi cezb eder. İşte bunu bilgi açlığı için de yapar. Çünkü herhangi bir konunun bilgiye dönüşmesi bilincinize hayal olarak geçmesine bağlıdır. O şeye dair düşünceleriniz artık sizde ona dair hayal kurarak gerçekleşirken artık hayal dünyanızın tadı ona da bulaşmıştır bile. İşte bu 'tada' merak diyoruz. Merak dediğimiz şeyin altında gerçekte bu (tad) vardır. İnsanlar fark etsin veya edemesin merak denilen şeyle ilgili durum budur.

Son olarak yeri gelmişken bilinc nedir bilgi nedir. Bilinç salt bilgiden oluşuyorsa bilincin dönüştüğü bilgiden ayrı ve bağımsız bir varlığı olmayacaktır. Yani siz maviyi gördüğünüzde bilinç deneyimi (quali) olarak o anda deneyimlediğiniz şeye (bilinçte algıladığınız) mavi renge dönüşmüş oluyorsanız siz algıladığınız mavinin bilinç deneyimi olarak o anda taa kendisiniz ve taa kendisi oldunuz demektir. Bilinç salt bilgiden ibaretse bu durum kaçınılmaz olarak böyledir. Bunun sonucu ise Bilincin bilgiden bağımsız bir nitelik veya varlığı yoksa bilinç herşeye dönüşebilen şey demektir. Bu arada burada bunlardan bahsederken bilincin zor problemini unutmayın. Çünkü bu problemi anlamadan burada yazdıklarım insanlara konuyu tam olarak anlamadıkları için saçma gelecektir. Oysaki bilinç için herşey kendi bünyesinde bilgiye dönüşmek zorundadır. Dışımızdaki dünya ne olursa olsun herşey beynimizdeki nöral ağlara dönüşmek zorunda. İnsanlar dış dünyayı doğrudan gördüğü algıladığı sanısı içinde büyük bir hatada olsa da gerçekte durum bilincin zor problemindeki gibidir.

Tüm Reklamları Kapat

Bilinçle ilgili bir diğer zor problem de yine de bilincin bilgiden ayrı ve bağımsız bir varlığı var mı konusuna dayanır. Bu da bilinç bilgiyi nasıl 'okur' sorusunu yaratır. Çünkü yukarıdaki örnekle biz maviye dönüştüğümüz anda maviye dönüştüğümüzü fark edebiliriz. İşte bu fark eden şey nedir. Bu şeyin fark etme özelliği bilgiden bile bağımsız gibi durmaktadır. Eğer bunu fark edemesek zaten bilinçli olamazdık. Böyle bir durumda da bilinç için herhangi bir şeye (qualia olarak) dönüşebilen ama dönüştüğü şeye tabi olmayan şey tanımı ortaya çıkar. Tabi önemli bir soruda fark etmenin kendisi de bir bilgi midir veya bilgi durumu mudur.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Semra Karadeniz
Semra Karadeniz
1,104 UP
Popüler Bilim Okuru

Kendi adıma cevap vereyim ; Eksik hissettiğim noktada bilgiye ulaşmak istiyorum . Bilgiye ulaşmak bana zevk veriyor, mutlu ediyor . Ama sanırım temelde bilginin keyif vermesi var . Emin olamıyorum .

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Nur Senem .
Nur Senem .
7K UP
Öğrenciyim

Bence bazı insanlar eksik olduğu konularda pasif ve çekingen (ve korkarlar) olurlar. Çekingen(ve korktukları) için üstüne gitmekten korkarlar. Bence zevk alınan konuları daha çok öğrenmeye açık oluruz

113 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close