Evrenin başlangıcında çok yüksek bir yoğunluk vardı ama bu yoğunluk evrenin genişlemesiyle birlikte zamanla azaldı. Karadeliklerin oluşabilmesi için belirli bir kütle ve hacim yoğunluğu gereklidir ama Büyük Patlama'da evrenin başlangıcındaki yoğunluk ve sıcaklık o kadar homojen ve genişleyen bir yapıya sahipti ki tek bir bölgeye odaklanmış büyük bir kütle oluşmadı. Bunun yerine evrenin her tarafı genişleyerek farklı bölgelerde farklı enerji yoğunlukları oluşturdu.
Büyük Patlama sonrası evrenin genişlemesi, genel görelilik kurallarına göre karadeliklerin oluşmasını engelledi. Evrenin genelde genişleyen ve homojen olan yapısı, belirli bir bölgenin çökmesine ve karadelik haline gelmesine sebep olmadı. Karadelikler, genellikle çok büyük kütleli yıldızların çökmeleri sonucu oluşur ama bu tür bi çökmeyi başlatacak kadar büyük ve yoğun bir nesne, Büyük Patlama’nın ilk anlarında yoktu.
bir karadelik oluşsaydı, onu fark etmemiz oldukça zor olurdu. Çünkü karadelikler, ışığı bile emen yapılardır ama karadelikler, çevresindeki maddeyi etkileyerek güçlü bir yerçekimi yaratabilir ve bu da etrafındaki nesnelerin hareketlerinde belirgin değişikliklere yol açabilirdi. Yani, eğer bir karadelik oluşsaydı, etrafındaki yıldızların veya galaksilerin hareketinde gözlemler yapılabilsede karadelik doğrudan gözlemlenemediği için bu tür değişikliklerin kaynağını tespit etmek daha zor olurdu.