Buna kolaya kaçma değil ama yatkınlık demek daha doğru olur veya eğilim taşımak. Beyin kendi yapısına ve veri tabanına uygun verileri seçme, onlara yönelme ve kabul etme eğilimi taşır. Beyne gelen yeni bilgiler önceki veri tabanındaki referans ve kriterlere göre değerlendirilir. Bu nedenle bu referansa uygun olan fikirler, bilgiler direk kabul görürken aksi yöndekiler bazen yeterince sorgulanmadan bile (doğru olsa bile) red edilebilir. Beynin kendi yapısındaki bilgiyi bilincin bütünselliği içinde algılara bile ekleyebildiği bilinmektedir. Beyin önceki veri tabanına göre algıları bile yönlendirir ve görülen duyulan şeylerde buna göre odaklanma veya algıda seçicilik yaratır. Örneğin bir kafede isminiz yan masa da geçse otomatikman isminizi seçer ve dikkatinizi anında oraya odaklar. Yine bir tabloya bakarken herkesin odaklandığı unsur değişebilir. Herkes bakar ama herkes herşeyi o anda göremeyebilir. Bu nedenle 'bakmak' ve 'görmek' aynı şeyler değildir. Aynı şekilde 'duymak' ve 'işitmek' de.[1]
Kaynaklar
- D. Eagleman. (2016). Beyin: Senin Hikâyen. ISBN: 9786054729692. Yayınevi: Domingo Yayınevi.