Tabii en başta yaşlılıkla ilgili nörolojik hastalıklar yaşanmazdı. Çağımızın bana göre en büyük nörolojik hastalıklığı Demans başta olmak üzere Parkinson, Skleroz, Kortikobazal Dejenerasyon ve Atrofi gibi hastalıkların görülme sıklığı inanılmaz derece azalırdı.
Bunca nörolojik rahatsızlığı toplumdan arındıracak olsaydık, sosyolojik açıdan içerisinde bulunduğum toplumlarda büyük değişimler gözlerdik. 65 yaş ve üstü yaşlı sayılmaktan çıkar, muhtemelen yaşlı insanları çok daha yoğun bir şekilde çalışan nufüsta görürdük.
Elbette çalışan nüfusta yaşanacak olan bu iş gücünün artışı olumlu olduğu kadar olumsuz sonuçlarıda beraberinde getirebilirdi. Örneğin olumlu sonuçları başlıca önemli bilim insanları, akademisyenler ve araştırmacıların çok uzun yıllar fiziki çalışmalarda bulunamasa bile rehber/bilir kişi rolünde alanında çalışmalarına devam etmesi olabilirdi. Olumsuz sonuçlardan bir taneside başlıca yaşlı nüfusun iş gücünde oranının artmasyıal genç nüfusun iş bulma konusunda daha kısıtlı bir alana sahip olabilmesi, olabilirdi.
Kaynaklar
- Ahmet Onur keskin, Gülgün Uncu, Anıl Tanburoğlu, Demet Özbabalık Adapınar, et al. Yaşlanma Ve Yaşlılıkla İlgili Nörolojik Hastalıklar. Alındığı Tarih: 13 Şubat 2024. Alındığı Yer: dergipark | Arşiv Bağlantısı