Aspirin ya da diğer adıyla asetilsalisilik asit, uzun yıllardır bilinen ve kullanılan, hem ağrı kesici hem kan sulandırıcı bir ilaçtır. Kan sulandırıcı etkisini trombosit dediğimiz kanın pıhtılaşmasında görevli kan hücresi üzerinde gösterir. Tromboksan A2 molekülü trombositlerden salgılanan ve diğer trombositlerin kümelenmesini teşvik eden bir moleküldür. Bu molekül siklooksijenaz-1 (Cyclooxygenase-1, COX-1) enzimi tarafından sentezlenir. Tarihi ilacımız aspirin de bu enzimi geri dönüşümsüz olarak bloke eder ve tromboksan A2 salınımını azaltarak etkisini gösterir.
Ateroskleroz, kısaca atar damarların duvarlarındaki inflamasyon ve kalınlaşma nedeniyle damar boşluğundaki daralma olarak tanımlanabilir. Ateroskleroz oluşumuna katkı sağlayan faktörlerin başında ileri yaş, sigara kullanımı, diyabet, yüksek LDL seviyeleri ve sedanter yaşam tarzı yer alır. Aterosklerotik kardiyovasküler hastalıklar (Atherosclerotic Cardiovascular Diseases, ASCVD) ise aterosklerozun yol açtığı kalp ve damar hastalıklarıdır. Koroner arter hastalığı (Akut miyokard enfarktüsü, kronik koroner sendromlar) dediğimiz kalp krizi ve kalp damar tıkanıklığı, periferik arter hastalığı dediğimiz özellikle bacaklarda görülen damar tıkanıklığı, inme gibi hastalıklar ASCVD'ye örnektir.
Atar damar duvarındaki aterosklerotik plak çeşitli tetikleyiciler ile aniden yırtılır ve hemen ardından pıhtı oluşur. Hedef organa giden kan aniden durur ve organ ölmeye başlar. Kalp krizi ve inme dediğimiz ani olaylar bu şekilde gerçekleşir.
Günde en az 75-100 mg aspirinin, yapılan meta-analizlerle kardiyovasküler olay riskini anlamlı ölçüde azalttığı ortaya konmuştur.[1][2]
Kronik aspirin kullanımındaki en önemli güvenlik sorunu kanamaya yatkınlıktır. Yani pıhtı ilişkili olayları azaltayım derken kanama ile ilişkili olaylara yatkınlık yaratmasıdır, özellikle sindirim kanalı ilişkili kanamalar ve beyin kanaması.[3] Ancak bu kanamalar nadiren ölümcüldür ve bu kanama ilişkili olaylar aspirin kullanımının kardiyovasküler olay kaynaklı ölümleri azaltmasındaki miktardan çok çok azdır.
Tıbbi tavsiyeler herkesin bildiği üzere uzun yıllar edinilmiş bilgiler ve deneyimler ışığında verilir. Ben sadece yapılan bilimsel çalışmalar ve kendi bilgim ölçüsünde bu yazıyı yazıyorum. Bilimsel araştırmalar sonucu edinilen gerçekler bir yana, herhangi bir hastanın hele ki ileri yaş ve kronik hastalığı sayıca fazla olan bir hastanın yönetiminin çok kompleks olduğu unutulmamalıdır. Bunun için söyleyeceklerim bireysel tavsiye değildir. Kendiniz veya başka bir tanıdığınız için aspirin kullanımı konusunda doktorunuza danışınız.
Kaynaklar
- B. M. J. P. Group. (2002). Collaborative Meta-Analysis Of Randomised Trials Of Antiplatelet Therapy For Prevention Of Death, Myocardial Infarction, And Stroke In High Risk Patients. BMJ, sf: 71-86. doi: 10.1136/bmj.324.7329.71. | Arşiv Bağlantısı
- S. L. Zheng, et al. (2019). Association Of Aspirin Use For Primary Prevention With Cardiovascular Events And Bleeding Events: A Systematic Review And Meta-Analysis. JAMA, sf: 277-287. doi: 10.1001/jama.2018.20578. | Arşiv Bağlantısı
- S. M. Weisman, et al. (2002). Evaluation Of The Benefits And Risks Of Low-Dose Aspirin In The Secondary Prevention Of Cardiovascular And Cerebrovascular Events. Archives of Internal Medicine, sf: 2197-2202. doi: 10.1001/archinte.162.19.2197. | Arşiv Bağlantısı