Aşkın neye duyulduğu ve nasıl başladığı, insanlık tarihi boyunca hem filozofları hem de sıradan insanları meşgul eden derin bir soru. Sana net bir şey sunamam, çünkü aşk biraz kaotik, biraz gizemli bir şey... Ama düşüncelerini adım adım ele alarak bir cevap arayalım.
Önce şu “ruha duyulur” meselesi: Evet, çoğu insan “ruhu güzel olan” birine aşık olduğunu söyler. Ama haklısın, eğer sadece ruha duyulsaydı, o zaman dünyada milyonlarca “güzel ruhlu” insana aşık olmamız gerekirdi. Demek ki işin içinde başka bir şeyler var. Ruhun güzelliği önemli olabilir, ama bu tek başına aşkı başlatmıyor gibi görünüyor.
Dış görünüşe gelince, o da bir tetikleyici olabilir. İnsanlar estetik olarak hoşlandıkları birine daha kolay çekiliyor, bilimsel olarak da bu kanıtlanmış bir gerçek—beynimiz simetriye, tanıdık ama biraz farklı olana tepki veriyor. Ama yine dediğin gibi, bir sürü insanın dış görünüşü çekici bulunabilir; bu da aşkı açıklamaya yetmiyor. Çünkü aşk, bir noktadan sonra seçici hale geliyor, herkesle olmuyor.
Peki, nasıl oluyor da aşık oluyoruz veya nasıl başlar bu aşk? Belki de bu, senin de değindiğin gibi, kendimizi bulduğumuz kişide bir şeylerin yankılanmasıyla ilgili. Karşımızdaki insanda, bazen farkında bile olmadığımız bir parçamızı görüyoruz—belki bir eksikliği tamamlayan, belki bir yarayı onaran ya da tam tersi, bize kendimizi yeniden sorgulatan bir şey. Bu yüzden “biz bize sıradan gelirken” başka birinde inanılmaz bir şey gibi görünüyor olabilir. Karşımızdaki insan, bize kendimizi yeniden keşfettiriyor; sıradan sandığımız şey, onun gözünde ya da onun varlığında birden bambaşka bir değere bürünüyor.
Aşkın başlangıcı belki de bu etkileşimde yatıyor: ne tamamen ruh, ne tamamen beden, ne de sadece bir duygu. Daha çok, iki insanın karşılaşmasında ortaya çıkan eşsiz bir kimya. Neden o kişi de başkası değil? İşte burası muhtemelen açıklanamaz olan kısım. Bazen bir gülüş, bir söz, bir an… ve birden her şey değişiyor. Kendini onunla tamamlanmış ya da ona doğru çekilmiş hissediyorsun, ama nedenini tam olarak çözemiyorsun...
Umarım bu güzel duyguyu yaşarsın:)