Bir aile toplantısında herkes aşı olduysa ve aşılanma üzerinden en az 14 gün geçtiyse, bu kişilerin maskesiz bir şekilde bir arada olması sırasında COVID-19'a yakalanma ihtimalleri çok düşüktür, ama sıfır değildir.
Burada kişisel risk algısı devreye girmektedir. Eğer bulunduğunuz aşılı kişiler ve ortam, maske takmayı imkansız hâle getiriyorsa, o düşük riski kabul ediyorsunuz demektir. Eğer maske takabilecek olursanız, risk daha da azalacaktır; ama teknik olarak sıfıra inmeyecektir. Dolayısıyla ne kadar çok savunma hattına sahipseniz, virüse yakalanma ve onu yayma ihtimaliniz de o kadar azdır.
Alabileceğiniz bir diğer önlem, buluşma gerçekleşmeden önceki 14 gün boyunca kimsenin kalabalık yerlerde bulunmamış olmasıdır. Çünkü içinizden biri bu şekilde kalabalık yerlerde uzun süreler boyunca bulunarak, aşılı olmasına rağmen yarma vakasına dönüşme riskini artırmaktadır. Bu kişi, hastalığı semptomsuz veya hafif semptomlu geçirirken, size de bulaştırabilir ve siz de diğer kişilere taşıyabilirsiniz. Buluştuğunuz kişilerin hiçbir COVID-19 semptomuna sahip olmadığından emin olmak da önemli bir stratejidir.
Mümkünse, dış mekanlarda buluşmanızı da önemle tavsiye ederiz. İç mekanlarda viral yük zamanla birikebilmekte ve bulaş riskini artırabilmektedir. Ayrıca küçük gruplarla buluşmak da etkili bir strateji olacaktır. İç mekanlarda olmanız gerektiğinde, camları açarak havalandırmayı sağlamak önemlidir. Ayrıca savunma sistemi baskılanmış kişilerin, aşılanmış olsalar bile kapalı ve/veya kalabalık mekanlardan uzak durması önemle tavsiye edilmektedir.