Sağlıklı gebelikte reaktif oksijen türleri ve antioksidanlar dengede kalır ve DNA hasarı etkin bir şekilde onarılır. Ancak gebelik, oksidatif strese karşı artan duyarlılık sergileyen ve bu denge kolayca bozulabilen inflamatuar bir durumdur. Artan DNA hasarının, gebelik komplikasyonları dahil birçok patolojik duruma dahil olduğu gösterilmiştir. Kirletici maddelere maruz kalma, zayıf beslenme ve egzersiz eksikliği gibi modern yaşam tarzları aşırı inflamasyona, oksidatif strese ve nihayetinde DNA hasarına neden olur. Bu yaşam tarzı değişikliklerinin infertilite, düşük ve geç gebelik komplikasyonları riskimizi artırdığına dair kanıtlar sağlayan giderek artan bir literatür var. Ayrıca, temel DNA hasarı yaşla birlikte artıyor ve gelişmiş toplumlardaki çiftler doğumu geciktiriyor. onları daha fazla riske sokar. Yaşam tarzının ve DNA hasarının gebelik sağlığı üzerindeki etkisini anlamak için, gebe kalmadan önce ve gebeliğe kadar geçen süre, erken gebelik kaybı ve geç gebelikte anne ve fetüs sağlığı ile ilgili örneklerin toplandığı geniş prospektif çalışmalara ihtiyacımız var.[1]
Kaynaklar
- D. L. Furness, et al. (2011). Dna Damage And Health In Pregnancy. Journal of reproductive immunology. doi: 10.1016/j.jri.2011.02.004. | Arşiv Bağlantısı