Merhaba;
Ana damardan kastınızın koroner arterler olduğunu varsayarak yanıtlıyorum. Önce neden stent takıldığından bahsedelim.
Kalbimizin en dış tabakasında kalbin kendisini besleyen koroner atardamarlar bulunur. Bunlar kalbin beslenmesi için olmazsa olmaz yapılardır. Genetik eğilimlerin yanında dışarıdan maruz kalınan zararlı çevresel etmenler ile damarın iç yüzünde plaklar birikebilir. Bu birikme kritik düzeye gelince kalbin beslenmesi bozulur. Böylece kalp krizine kadar ilerleyecek bir süreç karşımıza çıkabilir. Böyle bir durumda damarın iç yüzündeki darlığı gidermek için bir tel yapı kullanırız. Bu tel yapı damarın içine kadar açılmadan ilerletilir. Tıkalı alana gelince açılır ve tıkalı alandaki plak yapıyı mekanik olarak hasarlar. Bu şekilde damarın iç duvarındaki darlık giderilebilir. Eğer her şey yolunda giderse oldukça güzel bir yöntemdir çünkü hastayı ameliyat etmezsiniz, cilt yüzeyine ciddi bir kesi yapmazsınız. Yara iyileşmesi gibi, bir süre anestezi almak gibi ciddi süreçlerle muhattap olmamış olur hasta. Sadece damarını içine sokulan bir tel ile tedavi edilir. Darlık açılması tamamlanırsa çok etkili bir yöntemdir.
Ancak, bazen bu stent yapı vücut tarafından kabul edilmeyip pıhtı oluşumuna sebep olabilir. Klinisyenin deneyimine bağlı olarak da kullandığımız kılavuz teline yanlış yerlere gitmesi söz konusu olabilir.
Kısacası koroner stentleme yöntemi bir sorun çıkmaması ihtimalle çok kısa sürede çok minimal kesilerle harika sonuçlar alınabilir. Ancak unutulmamalıdır ki her tıbbi girişimin kötü sonuçları olabilir.
Kaynaklar
- D. L. Kasper. (2004). Harrison's Principles Of Internal Medicine. ISBN: 9780071402354. Yayınevi: McGraw-Hill Medical Publishing.