Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
181

Amerikalıların mesela "McDonald's kahvesi yaktı" diye milyonlarca dolarlık davalar açmaları çok saçma ve kurnazca değil mi?

Bu kadar bariz bir şekilde kolay yoldan para kazanmayı hedefleyen davaları neden ciddiye alıyorlar? Nasıl oluyor da bu davalardan milyonlarca dolar kazanabiliyorlar?
973,684 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap

Hayır, birçok durumda saçma değil ve hatta daha fazlası olmalı. İnsanlar, başlarına gelen kötü şeyler nedeniyle o kötü şeylerde payı olan firmaları sorumlu tutmaktan çekinmemeli, bu tür davalar ayıplanmamalı. Çünkü bu tür davalar her zaman şikayetçi tarafından kazanılmıyor; ama kazanılanlar (yargıç ve/veya jüri tarafından şikayetin makul ve yerinde olduğu düşünülen davalar), firmaların yapabilecekleri üzerinde fazladan bir kontrol ve denetim sağlıyor ve bu, neredeyse her zaman iyi olan bir şey (ayrıca hukuk sisteminin de sağlıklı işleyip işlemediği konusunda bir turnusol kağıdı görevi görüyor). İdeolojik eğilimleriniz nedeniyle firmaları koruyup kollamayı seçebilirsiniz; ancak birçok durumda (hele ki konu kâr maksimizasyonu olduğunda) firmaların sizi veya halkı kesinlikle koruyup kollamayacağından emin olabilirsiniz.

Üstelik bu davalarla ilgili popüler kültürde yayılan bilgilerin çoğu yanıltıcı, hatalı veya düpedüz yalan. Mesela örnek verdiğiniz "McDonald's kahvesi"ni ele alalım. Bu hikaye, McDonald's'tan aldığı kahve elini yaktı diye 3 milyon dolar kazandığı iddia edilen Stella Liebeck ile ilgili.

Sorun şu ki, McDonalds'ın (olay günü 79 yaşında olan) Liebeck'e servis ettiği kahve, normalde arabaya servis edilen kahvelerin olması gerektiği gibi 60°C değil, 88°C civarındaydı. Ve kahve, sadece eline değil, bacaklarına ve vücudunun geneline döküldü. Dava sırasında gösterildiği üzere, bu sıcaklıktaki kahve, vücutta sadece 3 saniye içinde 3. derece yanıklara sebep oluyor - ki Liebeck'e olan da buydu (kıyas olması bakımından, eğer kahve olması gerektiği gibi 60°C'de olsaydı, 3. derece yanıklar anca 30 saniyeden uzun temas sonucunda görülecekti).

Tüm Reklamları Kapat

Yüreğiniz varsa, kadının vücudundaki yanıkların fotoğraflarına bir bakabilirsiniz (ama berbat fotoğraflar oldukları konusunda sizi uyarıyorum):

McDonald's kahvesinin aşırı sıcak olması yüzünden Liebeck'in vücudunun %6'sında 3. derece, %16'sında daha düşük derecede yanıklar oluştu. Hastanede 8 gün yattı ve tekrar tekrar deri graftı yapıldı. Bu sırada 9.1 kilo (vücut kütlesinin %20'si kadar kilo) kaybetti ve sadece 38 kiloya düştü. Hastaneden çıktıktan sonra 3 hafta özel bakım gördü. Ne yaptılarsa da kadındaki kalıcı yanık izlerini geçiremediler; dolayısıyla ömrünün geri kalanını o yanıklarla geçirmek zorunda kaldı. 2 yıl boyunca "kısmi engelli" olarak yaşadı. 92 yaşında da öldü.

Üstelik bu, McDonalds'ın ilk vakası da değildi: Dava sürecinde, McDonald's'ın aşırı sıcak kahvesi yüzünden o zamana kadar 700 kişide yanıklar oluştuğu ve bazılarına yarım milyon dolara varan anlaşma payları ödedikleri anlaşıldı.

McDonald's'ın bu absürt sıcaklıkta kahve servis etmesinin nedeni, arabaya servis edilen kahveleri şoförlerin hemen içemeyeceğini düşündükleri için, kahvenin daha uzun süre sıcak kalmasını ve bu sayede müşterilerin daha iyi bir deneyim yaşamalarını sağlamaktı. Halbuki dava sürecinde yapılan çalışmada, sürücülerin çoğunun, kahvelerini aldıktan kısa bir süre sonra bitirdikleri görüldü.

Tüm Reklamları Kapat

Bu arada McDonald's tarafından Liebeck'in paragöz falan olduğu iddiaları da yayıldı, bu da yalan: Liebeck'in hastane masrafları sadece 18.000 dolardı; o da McDonald's'tan sadece 20.000 dolar talep etti. McDonald's bu ödemeyi reddetti. Dava da onun üzerine açıldı, yoksa Liebeck para peşinde değildi.

Dava sonucunda jüri, firmayı %80 suçlu buldu (dikkat edin, bazılarının düşündüğü gibi elbette kadında da suç olabilir; ama mahkeme bunu %20 seviyesinde gördü - ki gayet mantıklı geliyor bana). Bunun üzerine McDonald's'ın sadece 2 günlük kazancının, yani 3 milyon doların Liebeck'e ödenmesine hükmetti. Yargıç, cezayı fazla bularak 640.000 dolara indirdi.

McDonald's davayı temyize götürdü ve o süreç işlerken, gizli tutulan bir miktarda anlaşarak dava sürecini çözdüler. Ama o paranın 640.000 dolardan da az olması neredeyse garanti; aksi takdirde temyize götürmezlerdi (tabii temyiz sırasında McDonald's'ı daha da kötü duruma düşürecek şeyler keşfedilmiş ve daha yüksek bir miktarda da anlaşılmış olabilir ama bu çok daha düşük bir ihtimal).

Pepsi Örneği: Bu Davalar Kolay Kolay Kazanılmıyor!

Yukarıda dediğim gibi, mahkemeler bu davaları öyle kolay kolay karara bağlamıyor. Bir örnek de buna vereyim.

Pepsi, bir reklamında geyiğine "7 milyon puan toplayana AV-8 Harrier II savaş uçağı vereceğiz." demişti (7 milyon puan, kolay kolay toplanabilecek bir puan değildi). Reklamı bizzat izleyebilirsiniz:

Ama işi gücü bırakıp 7 milyon puanı toplayan John D. R. Leonard diye bir adam, Pepsi'ye başvurdu ve (doğal olarak) uçağı alamayacağını, reklamın o kısmının şaka olduğunu öğrendi. Adam, "yanıltıcı reklam" dolayısıyla (daha spesifik olarak "kontratın ihlal edilmesi" ve "sahtekarlık/dolandırıcılık") suçlamasıyla Pepsi'yi dava etti.

Ama mahkeme, Pepsi'yi haklı buldu ve hiçbir ödeme yapılmasına gerek olmadığına kanaat getirdi. Pepsi de aynı reklamı 700 milyon puan gibi daha da absürt bir miktarla tekrar yayınladı ve reklama "Şaka yapıyoruz." ifadesini ekledi. Böylece olay çözüldü.

Buna rağmen halk arasında bu davanın şahıs tarafından kazanıldığı ve milyonlarca dolar elde edildiği yönünde bir dolu yalan inanç var. :)

Bence bu dava da gereksiz değildi: John Leonard, elbette reklamın gerçek olmadığını biliyordu. Ama bu tür davalar, firmaların reklamlarında neleri abartıp neleri abartamayacağını, neleri iddia edip neleri edemeyeceklerini kontrol eden, çok önemli davalar. Bunlar sık sık mahkemelerde sınanmalı. Gerekirse bir üst mahkemeye, bir üst mahkemeye, nihayetinde anayasa mahkemesine gitmeli. Farkında olsak da olmasak da (eğer hukuka inanıyorsak) haklar ve özgürlükler günümüzdeki sistemde bu yollarla kazanılıyor. Bağımsız hukukun önemli olma nedenlerinden sadece bir tanesi bu.

Pepsi davasında, her halükarda Leonard kaybetti, Pepsi kazandı. Mahkemenin gerekçeleri de (merak edenler için) şunlardı:

Tüm Reklamları Kapat

  1. Jet savaş uçağını içeren reklam, kontrat yasaları çerçevesinde gerçek bir teklif olarak görülemez.
  2. Eğer ortada gerçek bir teklif olduğu varsayılsa bile, makul hiç kimse 37.4 milyon dolarlık bir uçağın 7 milyon puana hediye edilebileceğine inanmaz (yani reklamdaki iddia, makul bir şişirme/abartı kapsamında değerlendirilebilir).
  3. Bir kontratın ihlali iddiası, Sahtekarlıklar/Dolandırıcılık Kanunu kapsamına girer; ancak bu kanuna göre, bir kontrattan söz edebilmek için taraflar arasında yazılı bir belge olması gerekir - ki bu reklamda böyle bir belge söz konusu değil. Dolayısıyla ortada bir kontrat bulunmamaktadır.

Yine, merak edenler için, Pentagon tarafından yapılan bir açıklamaya göre, teknik olarak olarak bir Harrier jet satın alabilirsiniz; ancak bunun için jetin askeri niteliklerinden arındırılması gerekiyor. Bu da dikey iniş/kalkış kabiliyetinin kaldırılması anlamına geliyor. Yani Pepsi bir jet verseydi bile, reklamda gösterildiği gibi okul bahçesine iniş yapamazdınız. :(

89,196 görüntülenme
87
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Gayenur Güneş
Gayenur Güneş
4,035 UP
Öğrenci

Amerika Birleşik Devletleri'nde, tüketici hukuku ve zararlarla ilgili yasalar, diğer birçok ülkede olduğu gibi, tüketici haklarını koruma amacı güder. Bu yasalar, tüketicilerin sağlık ve güvenlik gibi konularda korunmasını ve haksız ticari uygulamalardan zarar görmemesini amaçlar.

Bazı insanlar, büyük şirketlerin ürünleri veya hizmetleri nedeniyle zarar gördüklerini iddia ederek dava açabilirler. McDonald's kahvesi davası gibi bazı davalarda, tüketiciler kendi sağlıklarını veya güvenliklerini riske atan bir durumu gerekçe göstererek tazminat talep edebilirler.

Bu tür davalarda, tüketicilerin başarılı olması için bazı kriterleri karşılamaları gerekir. İlk olarak, tüketici, zarar gördüğü iddia ettiği ürün veya hizmetle ilgili somut bir kanıt sunmalıdır. Örneğin, McDonald's kahvesi davasında, tüketici kahvenin aşırı sıcak olduğunu ve yanıklara neden olduğunu kanıtlamak zorundadır.

Tüm Reklamları Kapat

İkinci olarak, tüketicilerin, zarar gördükleri ürün veya hizmetin sorumlusu olarak gördükleri şirketi davalı olarak seçmeleri gerekir. Büyük markalara karşı açılan davalar genellikle büyük bir kamuoyu ilgisi uyandırır ve medyanın da dikkatini çeker.

Son olarak, tüketicilerin mahkemede haklarını savunmak için avukatlarıyla birlikte güçlü bir dava hazırlamaları önemlidir. Uygun kanıtların sunulması, hukuki argümanların sağlam olması ve etkileyici bir şekilde sunulması, tüketicilerin başarılı olma şansını artırır.

Bazı durumlarda, davalardan milyonlarca dolarlık tazminat ödemeleri gerçekleşebilir. Bunun nedeni, tüketiciyi haksız yere zarara uğratan bir şirketin, mahkeme tarafından caydırıcı bir ceza verilerek sorumluluğunun tescillenmesi ve diğer potansiyel mağdurların korunması amacıyla yapılan bir karardır. Ayrıca, bazı davalarda tazminat miktarı, tüketiciye uğratılan zararın türüne, boyutuna ve şirketin kusur düzeyine bağlı olarak belirlenir.

Bununla birlikte, bazı insanlar sistemi kötüye kullanarak kurnazca davalar açabilirler. Gerçek dışı veya hafifçe abartılmış iddialarla mahkemede dava açmak, zaman ve kaynakların boş

Tüm Reklamları Kapat

a harcanmasına ve yargı sisteminin üzerinde gereksiz bir yük oluşturmasına neden olabilir. Ancak bu tür durumlar nadirdir ve genellikle mahkemeler tarafından reddedilir.

Özetlemek gerekirse, Amerika Birleşik Devletleri'nde tüketicilerin zarar gördükleri ürün veya hizmetler nedeniyle dava açmaları hakkına sahiptir. Ancak tazminat taleplerinin kabul edilmesi için kanıtların sunulması, davanın güçlü bir şekilde hazırlanması ve şirketin sorumluluğunun kanıtlanması gerekmektedir.

2,236 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Alper Alp
Meraklı

Amerikan hukuk sistemi, tüketicilere zarar gördüklerinde şirketlere karşı dava açma hakkı tanır. "McDonald's kahvesi" davası olarak bilinen ve sıklıkla yanlış anlaşılan bir olayda, müşteri ciddi derecede yanık geçirdi ve davayı kazandı çünkü mahkeme McDonald's'ın kahvenin aşırı derecede sıcak tutulmasının potansiyel tehlikelerini bilmesine rağmen gerekli önlemleri almadığına karar verdi. Bu tür davalar, çoğu zaman daha büyük resmi yansıtır ve tüketici güvenliği ile kurumsal sorumluluk hakkında önemli hukuki ilkeleri ele alır. Her dava, kendi özel şartlarına göre değerlendirilmeli ve yüzeysel görünen bir olayın altında daha derin hukuki ve etik konular bulunabilir.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close