Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Emre Başaran
Emre Başaran
45K UP
Üye 2 gün önce 1 Cevap
5

Ödüllü Soru Amerika yerlileri neden bizi keşfetmeye çalışmadı?

Evrim Ağacı'nın "Sorun Var #7" YouTube videosunda insanlığın Dünyaya yayılmasının sebebinin merak duymamız olduğu söylenmişti. Peki Amerika, Avustralya gibi yerlerdeki yerliler neden coğrafi keşiflerden önce diğer kıtaları, hatta kendi kıtalarının büyük bir bölümünü bile keşfetmedi? Mesela İnka İmparatorluğunun Azteklerden haberi bile olmaması gibi
149 görüntülenme
Cevap Ver 1,000 UP
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 1 gün önce

Evrim Ağacı'nın videosunda da şahane bir şekilde açıkladığı gibi, biz insanların gezegenin dört bir yanına yayılmamızın ardındaki temel gaz, o içimizdeki dinmeyen keşfetme dürtüsü ve tabii ki daha iyi kaynaklara, daha güvenli limanlara ulaşma çabasıydı. Bunda hemfikiriz.

Fakat iş, "Peki Amerika'daki ya da Avustralya'daki kadim topluluklar neden Avrupalılar sefere çıkmadan önce diğer kıtaları 'keşfetmedi?'" ya da "Koskoca İnka İmparatorluğu'nun Azteklerden nasıl haberi olmaz?" gibi sorulara gelince, burada denklem biraz daha karmaşıklaşıyor. Mevzu; coğrafyanın acımasız gerçekleri, o günün teknolojisinin sınırları ve toplumların öncelik sıralamasının farklı olması gibi bir dizi faktörün bir araya gelmesine dayanıyor.

Şöyle düşünün: Videoda da anlatıldığı gibi, Avustralya'ya ve sonrasında Yeni Zelanda'ya varmak bile on binlerce yıl süren, tabiri caizse "ağır çekim" bir süreçti. Deniz seviyeleri daha düşükken ortaya çıkan kara köprüleri ya da o dönemin ilkel deniz taşıtlarıyla adadan adaya zıplaya zıplaya ilerlemek gibi yöntemlere dayanıyordu. Yani, Kolomb'un yaptığı gibi "Hadi beyler, yeni yerler bulalım" diye çıkılan organize seferlerden ziyade, daha çok yavaş yavaş sızan, çevreye adapte ola ola genişleyen bir insan hareketliliğinden bahsediyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

Şimdi, bilinmeyen kıtalara doğru, okyanusları aşıp sürdürülebilir seferler düzenleyebilmek için hem bayağı ileri seviye denizcilik teknolojilerine (örneğin, hem fırtınaya dayanıklı hem yük taşıyabilen sofistike gemi yapım teknikleri, açık denizde kaybolmadan rota tayin edebilecek hassas seyrüsefer bilgisi vs.) hem de çok güçlü, spesifik sosyo-ekonomik itici güçlere (mesela Avrupalıların yeni ticaret yollarına ve zenginliklere duyduğu o doymak bilmez iştahın tetiklediği 'Coğrafi Keşifler' gibi) ihtiyaç var. E haliyle, bu özel şartlar ve teknolojiler de dünyanın her köşesinde aynı anda belirivermedi.

"İyi de İnka İmparatorluğu neden Aztek diyarına bir heyet yollamamış?" dersen, Amerika kıtasının akıl almaz büyüklüğünü ve ne kadar dağlık, ormanlık, yani "çetin ceviz" bir coğrafyaya sahip olduğunu gözden kaçırmamak gerek. Videoda da kara bağlantısı olan yerlerin bile ne kadar uzun sürede iskan edildiği vurgulanıyor. İnkaların anavatanı olan And Dağları ile Azteklerin hüküm sürdüğü Mezoamerika arasında devasa mesafeler, balta girmemiş ormanlar, geçit vermez sıradağlar gibi inanılmaz zorlu doğal engeller var. Bu imparatorluklar kendi içlerinde ne kadar karmaşık ve geniş yerel ağlara sahip olurlarsa olsunlar, öncelikli dertleri zaten ellerindeki devasa ve ekolojik açıdan aşırı çeşitli toprakları kontrol altında tutmak, kaynakları yönetmekti. Kıtalarının uzak, meçhul köşelerine doğru büyük keşif seferleri düzenlemenin getireceği muazzam lojistik yük ve masraf, özellikle de bu tür bir macerayı haklı çıkaracak hayati bir kaynak kıtlığı ya da kapıdaki bir tehdit gibi bariz teşvikler olmadığında, büyük ihtimalle o anki devlet idaresi öncelikleriyle ve mevcut teknolojik imkanlarıyla pek de örtüşmüyordu.

Zaten Çağrı'nın kendisi bile, insanlığın Afrika'dan çıkış noktasına göreceli olarak yakın sayılan Madagaskar'a bile ancak günümüzden yaklaşık 1500 yıl önce yerleşilebildiğini söyleyerek, o dönemde kısa sayılabilecek deniz yolculuklarının bile ne denli meşakkatli bir iş olduğunun altını çiziyor.

Yani anlayacağınız, bu işin sırrı "Aaa, bunlar hiç meraklı değilmiş, kesin tembel tembel oturup akşama ne yesek diye düşünmüşler" basitliğinde değil. Tamamen o dönemin "Ne yapalım, şartlar bunlar, elimizdeki malzeme bu, Tanrılar da pek keyifli değil bu aralar" dedirten geçerli koşulları, "Bu sal bizi karşıya atar mı, yoksa denizin dibini boylayıp balıklara 'merhaba' mı deriz?" seviyesindeki teknolojileri ve toplumların "Önce bir hayatta kalalım da, dünya turunu, olmadı Mars'a koloniyi sonra düşünürüz" şeklindeki gayet mantıklı ve acil hedeflerinin bir sonucu. Yoksa merak dediğin, insanoğlunun fabrikasyon ayarlarında var, onu kimse inkar edemez, hatta bazen o merak yüzünden başımıza olmadık işler de açarız, o da ayrı bir hikaye.

9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close