''Alkol içip durma, 1 bardak bira bile içsen, her seferinde beyin hücrelerini öldürüyorsun, yazık değil mi? Alkolün her türlüsü, her düzeyi zararlıdır ve beynine zarar verir! Azıcık bile içmek zararlıdır, tamamen uzak durmak şart.'' Bu ifade tamamen yanlıştır.
Gündelik, normal alkol tüketiminin beyin hücrelerinin ölümüyle ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Tam tersine, sıradan ve kontrollü alkol tüketiminin insan sağlığına faydalı olduğunu gösteren 100'ü aşkın akademik çalışma bulunmaktadır.[4] Bu çalışmalarda, kontrollü alkol tüketiminin kalp krizinde, iskemik inmede, çevresel damar hastalıklarında, ani kalp krizlerinde ve hatta bilinen tüm kalp ve damar hastalığı kaynaklı ölümlerde azalmaya katkı sağladığı gösterilmiştir. Dahası, kontrollü alkol tüketen kişilerde böbrek taşı ve diyabet hastalığında azalma görülmüştür.
Kontrollü alkollü içecek tüketiminin beyin hücrelerine zarar veremeyeceğini ilk defa ispatlayan kişi 1993 senesinde yaptığı araştırma ile Grethe Jensen olmuştur. Sürekli ve yoğun olarak alkol tüketimi yapan bağımlılar ile alkolü hiç tüketmeyen kişilerin beyinlerindeki nöronların sayıp eşlediklerinde, gerek sinir hücresi yoğunluğu, gerekse de genel sayı bakımından arada hiçbir fark tespit edilememiştir. Sonrasında yapılan birçok diğer araştırma da, bu sonuçları doğrulamıştır. Dolayısıyla alkol bağımlılarında görülen ölümcül sorunların hiçbiri, beyin hücrelerinin ölmesi ile alakalı değildir.
Alkol tüketiminin kontrollü miktarda ve düzenli olarak yapılması durumunda yaşlılığa bağlı zihinsel bozulmaların önüne geçtiği görülmüştür. Bunlardan en tipik olanı, İtalya'da yapılan bir çalışmada 65 yaş üzeri insanlardan ömrü boyunca hiç alkol tüketmemiş olanların %29'unda zihinsel bozulmalara rastlanmıştır. Öte yandan, aynı yaş grubunda olup da düzenli olarak ve kontrollü miktarlarda alkol tüketenlerde görülen zihinsel bozulma oranı %19 civarında kalmıştır. Bu ve bunun gibi araştırmalar, kontrollü ve düzenli alkol tüketiminin sağlığa faydalı olabileceğini göstermektedir.
Tüm Reklamları Kapat
Tabii kontrollü sosyal içiciliğin göz ardı edilen en önemli avantajlarından birisi, sosyal ve psikolojik yaşantıya olumlu etkisidir. Birçok insan arkadaş çevresiyle bir araya geldiğinde alkol tüketir; alkol tüketimi milenyumlardır toplumun parçalarını birleştirici bir sosyal rol oynamıştır. Her ne kadar "Alkol almadan sosyal yaşam kuramıyor musunuz?" gibi yargılayıcı argümanları ileri sürmek mümkün olsa da, alkol tüketiminin sosyal yapıya etkisi, bunun da insan psikolojisi ve toplum sağlığına etkisi unutulmamalıdır.
Zararlar
Alkolün aşırı dozlarda tüketildiğinde zararlı olduğu, kontrollü tüketimi halinde genellikle yararlı olduğu kadar net bilinen bir gerçektir. Hatta uzun dönem (kronik) aşırı alkol tüketiminin beynin bazı bölgelerinde hacimsel küçülmelere (atrofiye) neden olduğunu gösteren çalışmalar da vardır.
Dahası alkol tüketimiyle araç kullanma gibi faktörlerin bir araya gelmesi de felaketleri doğurabilmektedir: Her 3 insandan 1'i, ömürlerinde en az 1 kere alkollü trafik kazasına karışmaktadır. Her gün ortalama 28 insan alkollü araç kullanma sonucu oluşan kazalarda hayatını kaybetmektedir! Hatta Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre alkollü araç kullanma, ölümlü trafik kazalarının 1 numaralı nedenidir. Türkiye'deki ağır hasarlı ve ölümlü kazaların %23.5'i alkollü araç kullanımından kaynaklanmaktadır.
Öte yandan kontrollü ve sosyal amaçlarla alkol tüketiminin beyne zarar verebileceğini gösteren araştırmalar çok kısıtlıdır. Bunlardan en güncel olanlarından bir tanesi, 2017 yılında Oxford Üniversitesi'nden bir araştırma grubu tarafından yapılmıştır ve British Medical Journal dergisinde yayınlanmıştır.[5]
10.000 kişinin katıldığı Whitehall Araştırması verilerine dahil olan 424 erkek ve 103 kadın üzerinde yapılan çalışmada, 1985 yılından sonraki 30 yıl boyunca kişiler alkol tüketimleriyle ilgili detayları toplayan sorulara yanıtlar verdiler ve hafıza, mantık, dil testlerine tabi tutuldular. Çalışma sonunda ise MRI altında beyinleri incelendi.
Araştırmacılar, alkol tüketim miktarı ile beynin hafıza ve mantıkla ilişkilendirilen hipokampüs bölgesindeki küçülme arasında ilişki tespit ettiler. Günde 4 veya daha fazla bardak alkol tüketen kişilerdeki hipokampüs küçülmesi miktarı, hiç içmeyenlerinkine göre 6 kat daha fazla olmuştur. Ancak bilişsel performans konusunda alkol tüketimine bağlı olarak dikkate değer bir azalma görülmemiş, sadece belli bir harf ile başlayan kelimelerden 1 dakika içinde en fazla söyleme konusundaki bir testte başarılarının daha hızlı düştüğü gözlenmiştir.
Bu, uzun dönem alkolizm araştırmalarında da görülen bir sorundur: Alkol tüketimi sonucu beynin küçülmesi ile bilişsel performans arasındaki ilişki doğrusal değildir. Örneğin 2013 yılında benzer bir araştırma yapıp, benzer sonuçlar bulan Harvard Tıp Fakültesi hekimlerinden Dr. Kenneth J. Mukamal şöyle diyor:
MRI çalışmalarımızda gördüklerimizin sonucu, net bilgiler vermekten çok ama çok uzaktır. MRI'da gördüğümüz beyin atrofisinin (küçülmesinin), beyin hücrelerinin kaybından veya beyindeki sıvı miktarının değişmesinden kaynaklandığı konusu muammadır. Bu tarz atrofiler, kişi alkolü bıraktıktan sonraki birkaç haftada büyük oranda düzelmektedir. Eğer bu atrofi hücre ölümünden kaynaklanıyor olsaydı, bu tarz bir düzelme görmeyi beklemezdik. Bu tarz çalışmalar kontrollü alkol tüketiminin uzun dönem beyin sağlığı konusunda faydalı mı, zararlı mı, yoksa etkisiz mi olduğu konusunda sonuçlar vermekten uzaktır. [1]
Kaynaklar
- S.C.. Azı Karar Çoğu Zarar: Kararında Tüketildiğinde Alkolün Sağlayacağı 12 Yarar. (7 Haziran 2016). Alındığı Tarih: 4 Şubat 2023. Alındığı Yer: Onedio | Arşiv Bağlantısı