Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Hakan Işık
1 ay önce Üye
7

Adalet mülkün (yani maddi değerlerin) temeli midir?

Ne zaman "adalet mülkün temelidir" yazısı görsem adaletin maddi statünüzle yakından ilişkili bir durum olduğunu, paramız nispetindr adalet aldığımızı düşünürüm. Yanıldığımı ispatlamanızı istiyorum.
1,129 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
5 Cevap
Sena Küçükkıvanç
1 ay önce Yazar&Editör

Hatırlarsanız Orta Çağ'da krallar ve soylular halkı sömürürken, adaletin terazisi gayet de onların elindeydi. Mesela İngiliz Magna Carta'sı bile aslında soyluların kendi çıkarlarını korumak için kralı sınırlamasından ibaretti. Halk mı? Onlar sadece seyirciydi.

Daha yakın tarihe gelelim. Büyük şirketler çevreyi kirletir, işçileri sömürür, ama ceza mı alırlar? Yok canım, birkaç bağış yaparlar, birkaç siyasi kampanyayı desteklerler, hop, adalet yine onların yanında. Ya adam milyonlar kazanıyor vergi vermiyor vergi vergi... Sonra da bizim 750 liramıza göz dikiyorlar hahaha. Vallahi ağlanacak durumumuza gülüyorum. Paran varsa, kanunlar esner; yoksa, en ufak hatanda bile bedelini ödersin.

Demek ki adalet mülkün temeli değil, mülk adaletin temelidir. Paranız yoksa, adalet heykelinin gözleri bağlı değil, gayet de sizi görebiliyor...

Tüm Reklamları Kapat

Ha bir de diğer taraftan bakalım mı?

"Adalet mülkün temelidir" sözündeki "mülk" aslında "devlet" veya "egemenlik" anlamına geliyormuş. Ne büyük bir rahatlama. Şimdi adaletin maddi değerlerle değil, devletin temeliyle ilişkili olduğunu öğrenmiş olduk. Tabii ki tarih boyunca devletler adalet üzerine inşa edilmiş, biz de bunu görmezden gelmişiz.

Mesela Antik Roma'da adalet öylesine temeldi ki gladyatörler arenada halkın eğlencesi için hayatlarını kaybederken devletin ne kadar adil olduğunu izleyebiliyorduk. Orta Çağ'da krallar ve kilise, engizisyon mahkemeleriyle adalet dağıtarak insanların yakılmasını sağlıyorlardı. Ne de olsa adalet, devletin temeli!

Yakın tarihte de örnekler bitmez. Totaliter rejimler halkın üzerindeki baskıyı artırarak adaletin ne kadar önemli olduğunu vurguladılar. İnsan hakları ihlalleri mi? O da devletin adalet anlayışının bir parçası olmalı 😂

Tüm Reklamları Kapat

Günümüzde de durum farklı değil. Bazı devletler kendi çıkarları için kanunları eğip bükerek adaletin esnek bir kavram olduğunu gösteriyorlar. Ama şu konuda cidden endişelenmeyin, kimi ülkelerde adliye duvarlarında "Adalet mülkün temelidir" yazısı asılı durdukça, her şey yolunda demektir. Sonuçta sözü duvara asmak yeterli; uygulamaya ne gerek var?

Adalet diye bir şey herhangi bir yerde var olamaz. Çünkü adalet evrime aykırıdır. Doğada hiçbir şey eşit değildir; güçlü olan zayıfı ezer, hayatta kalır ve genlerini aktarır. Aslanlar ceylanları avlarken adalet mi soruyorlar? Ya da ağaçlar güneş ışığı için birbirleriyle yarışırken bir protokol mü imzalıyorlar? Evrimin temelinde rekabet ve üstün gelme vardır, eşitlik yoktur. İnsan toplumları da doğanın bir parçası olduğuna göre, adalet beklemek ya da adeleti var etmeye çalışmak biraz hayalperestlik olmuyor mu? (Sorum size değildir, outro'dur bilginiz olsun.)

109 görüntülenme
11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye 1 ay önce Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim.

Mülkü ( Tanrı adına , devlet veya doğrudan mülk olarak) yöneten kim, tasarruf hakkı kimin?

Sistemler bir bütün olarak var olur ve bir bütün olarak değerlendirilir.

Sistemlerin alt kademelerinin terazileri de üste uygun olarak şekillenir.

Tüm Reklamları Kapat

Yani bir sisteme adını verdiğiniz an, idare biçiminden önceliklerine, hukukundan tercih ve beklentilerine, eğitiminden inanç sistemine değin her şeyi ile ilgili yüzde yüze yakın bir isabetle tespit yapabilirsiniz.

Çünkü her sistemin merkezinde öncelediği ve temel kıldığı bir özne olur. İşte o özne tepeden aşağı doğru, bir dünyanın finans merkezinden dünya üzerinde herhangi bir köyün delisine değin tutarlı bir şekilde yaşama sirayet eder. Yani temel paradigmanın dayandığı felsefe yaşamın her alanında hakim kılınır. Bu onun doğasının zorunluluğudur.

Şimdi tahlilimizi yapalım:

1.Tarih 1789: Fransız ihtilali

Tüm Reklamları Kapat

2. Temel itirazın tarafları: Tüccarlar ve köylüler

3. Temel itirazın gerekçesi: Yük bizde hüküm kralda

4. Temel talep: Üreten yönetecek

5. Temel strateji: Asgari müştereklerde ve haklılık temelinde ortaklık

6. Netice: Başarı ile sonuçlanır

7. İlk iş : Tüccarların ( Ki o günkü adı kent soylusu ya da bilindik adları ile burjuvazi) kader müttefiklerine ihanet eder ve devirdikleri kralların yerine kendileri konar.

8. Köylüler, ücretli köle olarak işçi sınıfının temelini atar.

Ancak aşılması gereken bir sorun vardır. O da ilk başta ortaya konan hak, hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük vb. kavramların ne olacağı…

Çözüm görelilikte: Olağan zamanlarda göreli demokrasi olağan olmayan zamanlarda açıktan faşizm…

İşte bu yeni kurulan sistemin adı, kurucusu olan babalarının ( burjuvazi) temel uğraşı olan ticaret ve ondan türetilen sermaye olunca, adı da sermayeye dayalı sistem, yani anamalcı, ana paracı ya da daha bilindik adı ile kapitalizm olur.

Tüm Reklamları Kapat

Kapitalizm en temel özneyi ve tanrılaştıracak boyutta para olarak ikame eder. Bu ikamenin yaşamın her alanına tepeden aşağı nüfuz edebilmesinin araçlarını bir gerekçeye, felsefeye dayandırma zorunluluğu, çıkar için her yolu mübah kılan pragmatizmi doğurur ( işbitiricilik, faydacılık) .

Pragmatizmin özü faydadır da kimin faydası, kime fayda: Tabi ki efendisine.

Efendinin temel öznesi ne: Tabi ki para

Tüm Reklamları Kapat

O zaman her yerde ve her koşulda son sözü söyleyecek olan nedir: Tabi ki para…

En başta söylediğimiz üzere sistemler bütünseldir ve tepeden tırnağa kadar birbiri ile uyumlu çarklara sahip olmak zorundadır ki, çarklar sağlıklı işleyebilsin.

İşte adalet de bir ara çark olduğu için ve gerek üstüne tabi, gerek altına müdahil olma zorunluluğundan kaynaklı, hukuk üst başlığı ile egemenin sopası ve hamisi olmak zorundadır.

Ancak bu ta Fransız ihtilalinden bu yana ağızdan bir kere çıkan; temel, evrensel , hak, hukuk, adalet, özgürlük vb. kavramlara da bir şekilde uydurulmak zorundadır. Ancak burada bir sorun açığa çıkar: Özne nesneye uydurulamaz. Aksine nesne özneye uydurulmalıdır. Özne para, nesne hukuktur: Alın size nur topu gibi bir palavra: Adalet mülkün temelidir!

Tüm Reklamları Kapat

( Malikin de teminatı)

Burada mülk ister tanrı ister devlet isterse para olarak ikame edilsin hiçbir şey değişmez. Burada soracağımız temel soru şu: Mülkü doğrudan veya temsilen yönetme, onun üzerinde tasarruf hakkı kimde?

(Not: Ayrıca , sınıflı toplumların hayatımıza musallat oluşuna vesile olan ve ta köleci toplumdan bu yana buna temel hazırlayan ÖZEL MÜLKİYET'e zum yapmakta fayda vardır. Kaynakçada verilmiştir.)

Kaynaklar

  1. Friedrich Engels. (2021). Ailenin, Özel Mülkiyetin Ve Devletin Kökeni. Yayınevi: Yordam Kitap. sf: 240.
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
İlker Murat Kıvrak
1 ay önce Makina Teknik Öğretmeni / Gönüllü Amatör Fizikçi / Bilim Aşığı

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılmıştır bu ifade. Aslında kanun ve adaletin, bir devletin varlığının temel taşı olduğunu ifade ediyor. Bir diğer deyişle, adaletin olmadığı bir yerde devletin sürekliliği de olmaz. Devletin sürekliliği olmazsa, mülkün garanti altında olmaz.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Enes Budak
Enes Budak
49K UP
1 ay önce Öğrenciyim

Hocam Adalet mülkün temelidir sözünden benim anladığım şey naçizane şudur

1- Yatırım

Bir ülkede adalet yoksa, kurumların,insanların, yatırımcıların o ülkenin adaletine inancı yoksa,o ülkeye kolay kolay şirket açmaz, yatırım yapmaz,istihdam yaratmaz.Çünkü şirket sahibi yatırımcı, şirketini açtığı ülkenin,kendisinin firmasına "çöküp,çökmeyeceğini" bilemez,serbest piyasanın olmadığı ülkede yani devletin piyasaya karıştığı ülkelerde şirket sahibi o ülkenin,kendi şirketinin fiyat politikasına karışmasından çekinir ve bu o ülkeye yatırım yapmak isteyen dolayısıyla istihdam yaratacak,vergi verecek (burada vergi çok önemli bir konu büyük şirketler normal şartlarda çok yüksek vergiler sağlar), birçok fırsat kaçmış olur. Yani yatırım icin güvenli bir ortam oluşmaz,bu yüzden o ülkede kolay kolay şirket açmaz ,bu durumda o devleti istihdam yönünden,finansal yönden,uluslararası imaj yönünden geriye götürür bunlarda halkı -devleti fakirliğe sürükler.

Tüm Reklamları Kapat

2-Fakir-Zengin Uçurumu

Adaletin olmadığı ülkelerde zengin ile fakir arasındaki uçurum aşırı artar ve halk arasında nefret çok daha fazla meydana gelir.Burada Amerika örneğini incelemek lazım,evet Amerika adaletin olduğu bir ülke,ee o zaman zengin ve fakir arasındaki uçurum neden bu kadar yüksek diye sorabilirsiniz, ama unutmamak gerekir ki Amerika'nın zengini çok zengindir ama halk (çalışan halk) genel olarak yüksek bir refah seviyesindedir.Not: (Amerika kapitalizmin başkentidir, dolayısıyla sosyal bir devlet değildir. Yani bir anda işsiz kalıp, kiranızı ödeyemeyip homeless olarak hayatınıza devam da edebilirsiniz). Ama unutulmaması gereken şudur ki ;her ne kadar Amerikan halkı ile zengini arasında uçurum olsada,halk genel olarak refah içindedir.Şimdi Amerika zengini ve halkı arasındaki uçurumun bazı sebepleri (bana göre) şunlardır;

1-Halkın aşırı tüketim anlayışı

Amerikalılar dünyadaki en geniş evlerde oturuyorlar ,ortalama 240 metrekare civarı,Türkiye'de bu ortalama 100-150 metrekaredir(sık sık 60-80 metrekareye de düşer).Amerika'da 4 kişi yaşanan bir evde ortalama (çocukların yaşına bağlı) 3 araba bulunuyor.Yani kapitalizmin başkenti olan Amerika'da adalet var,bu yüzden de halkı genel olarak fazlasıyla refah içinde ve bu durum Amerikan tüketim anlayışıyla birleştiğinde, çok üreten zengin oluyor, gösterisi seven yerel Amerikan halkı onlara göre fakir kalıyor ama yinede çalışan halk fazlasıyla refah içindedir.

Tüm Reklamları Kapat

2-Küresel piyasalardaki Amerika hakimiyeti (her başlığı açmayacağım, aşırı uzun oluyor).

Gibi birçok sebep var..

Sonuç:Yani daha fazla uzatmayayım ama yazsam gerçekten uzun uzun 10 tane madde rahat yazarım.Şuna emin olun ki halk bazında gerçektende ADALET MÜLKÜN TEMELIDİR. Saygılar

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ahmed Elhaşhaş
1 ay önce 7 sınıf ogrencısıyım

in ayırt edilmediği herkese eşit şekilde davranıldığı makamdır. Adalet haksızlıkların

giderilmesi, toplum içindeki sorunların çözülmesi, sıkıntıların önüne geçilmesinde etkilidir.

Adaletin hâkim olduğu toplumlarda suç oranı haylice azdır. Adaletsiz toplumlarda

Tüm Reklamları Kapat

insanlar suç işlemekten geri durmayarak sorunların çözümünü kendilerinde aramaktadır. Adalet

bir ülkenin temelini oluşturur. Toplum güvenirse eğer o ülke düzene girer kalkınarak yükselir.

İnsanlar adalete güvenerek hareket eder, haksızlıklar karşısında neler olabileceğini bilir.

Adaletin olmadığı toplumlar dünya ülkelerine sorun olarak yansır. Afrika ülkelerinde adaletin

Tüm Reklamları Kapat

uygulanmadığını düşünürsek insanlar kendilerince hareket ettiklerini gözlemleriz.

Bir milletin sahip olabileceği en kutsal değer sahip oldukları adalet sistemidir. O ülke

de yaşayan insanlar haklarını bu sayede korur ve savunurlar. Adalet mülkün temelidir, bir

ülkenin ülke olabilmesi halkın hak ve özgürlüklerini savunabilmesi için gereklidir. Kusursuz

bir şekilde devamlılığı da bu sayede elde edilir.https://mardinarge.meb.gov.tr

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close