Evet, doğru! Bu, Wikipedia'da güzel bir şekilde anlatılıyor: Bazı Ortaçağ yazarları et, fasulye veya balık yemekten kaçınmayı gerektiren bir "Pisagor diyeti"nden söz etmektedir ve bu diyet, Pisagorculuk ile ilişkili olduğundan "Pisagoryenizm" olarak da bilinmektedir.[1]
Pisagorcular vejetaryen bir diyetin sağlıklı bir bedeni teşvik ettiğine ve "Arete (mükemmellik) arayışını" geliştirdiğine inanıyordu. Pisagorculukta vejetaryenliğin amacı, kendini inkâr etmek değildi; bunun yerine, bir insanda en iyiye ulaştırıcı olarak görülüyordu.
Pisagorcular, hayvanlara muamele konusunda temellendirilmiş bir teori geliştirmişlerdir. Acı ya da ıstırap çeken herhangi bir varlığa gereksiz yere acı çektirilmemesi gerektiğine inanıyorlardı. İnsanların sağlıklı beslenebilmesi için hayvanlara acı çektirmek gerekli olmadığından, hayvanların yemek amacıyla öldürülmemesi gerektiğine inanıyorlardı. Pisagorcular, bir hayvan bir insan için tehdit oluşturmadığı sürece, bir hayvanı öldürmenin haklı olmadığını ve bunu yapmanın bir insanın ahlaki statüsünü azaltacağını ileri sürmüşlerdir. Onlara göre insanlar, bir hayvana adalet göstermeyerek kendilerini küçültmüş olurlar.[2]
Pisagorcular, insanların hayvan olduklarına, ancak gelişmiş bir zekâya sahip olduklarına ve bu nedenle insanların eğitim yoluyla kendilerini arındırmaları gerektiğine inanıyorlardı. Onlara göre insanlar yalnızca arınma sayesinde kozmosu kaplayan psişik güce katılabilirdi. Pisagorcular, bir hayvanı acısız bir şekilde öldürerek bu argümanın mantığından kaçınılamayacağını düşünüyorlardı. Pisagorcular ayrıca hayvanların duyarlı ve asgari düzeyde rasyonel olduğunu düşünüyorlardı. Pisagorcular tarafından ileri sürülen argümanlar, filozof çağdaşlarının birçoğunu vejetaryen bir diyet benimsemeye ikna etti.
Pisagorcuların insan olmayanlarla akrabalık duygusu, onları baskın et yiyen kültürde bir karşı kültür olarak konumlandırdı. Filozof Empedokles'in, Olympia'daki bir at yarışındaki zaferinden sonra vekil bir kurban sunarak, at yarışı kazananından beklenen geleneksel kurban ritüelini reddettiği söylenir.
Geç dönem Pisagorcu filozoflar Platoncu felsefe ekolüne dahil olmuş ve MS 4. yüzyılda Platoncu Akademi'nin başkanı Polemon vejetaryenliği doğaya uygun yaşam kavramına dahil etmiştir.[3] MS 1. yüzyılda Ovid, Pisagor'u et yemeye karşı çıkan ilk kişi olarak tanımlamıştır. Ancak Pisagorcuların hayvanlara kötü muamele edilmesine karşı geliştirdikleri daha kapsamlı argüman hayatta kalamamıştır.
Pisagorcular, bazı yiyecek türlerinin tutkuları uyandırdığını ve ruhani yükselişi engellediğini savunmuşlardı. Dolayısıyla Porfiryus, ruhani arınma amacıyla et yemekten kaçınmanın yalnızca amaçları ilahi bir duruma ulaşmak olan filozoflar tarafından uygulanması gerektiğini savunurken, Pisagorcuların öğretilerine dayanacaktı.
Kaynaklar
- A. C. Cocchi. Del Vitto Pitagorico Per Uso Della Medicina... (English And Italian Edition). ISBN: 9781248009635.
- G. L. Campbell. (2014). The Oxford Handbook Of Animals In Classical Thought And Life. ISBN: 9780191035159. Yayınevi: OUP Oxford.
- C. H. Kahn. (2001). Pythagoras And The Pythagoreans. ISBN: 9781603846820. Yayınevi: Hackett Publishing.