Görülemez fakat Öngörülebilir…
Geleceği görmek bir kesinlik içerir ve bu yüzden henüz olmamış olan üzerinden kesinlik içeren ifadeler bilimin alanı dışındadır.
Fakat bilim öngörüde bulunabilir. Bu öngörü eldeki verilerin, geçmişin ayak izinin ve gelişmelerin seyrinin kendisi üzerinden ve her daim yanılma ihtimalini barındıracak şekildedir.
Örneğin 20 yıl sonra dünyada iklimlerin nasıl bir seyir izleyeceğini, eldeki küresel ısınmaya yönelik ve olağanın dışındaki veriler, daha önce iklim değişikliklerine vesile olan süreçlerin geriye dönük bıraktığı izler ve bugün itibarı ile var olan seyir (buzulların erimesi, karbon salınımı, deniz suyu sıcaklığı vb. nice veri) üzerinden öngörebiliriz.
Bu öngörüye bağlı olarak adımlar da atabiliriz. Bu öngörümüz ağırlıklı olarak doğru çıkar çünkü bilimsel yöntem bize bu netliği verir. Ancak buna rağmen bu yüzde yüzlük bir kesinlik içermez. Neticede bilim ve bilim insanlarının da henüz bilmediği, test edemediği, öngöremeyeceği bağımsız değişkenler de mevcuttur.
Bu bir meteor olabilir, güneşteki beklenmedik değişimler olabilir, volkanizma vb. bir çok bağımsız değişken olabilir. Ve bunların hepsi 20 yıl sonrasının öngörülerini değiştirebilecek güce de sahiptir.
Bu nedenle akıl ve bilimsel yöntemler ile gelecek büyük ölçüde gerçeğe yakın şekilde öngörülebilir ancak hiçbir akıl ve bilim bunu yüzde yüz garanti edemez.
Kaynaklar
- Georges Politzer. (2004). Felsefenin Temel İlkeleri. Yayınevi: Sol Yayınları. sf: 544.