Sadece Kendi Galaksimizde Yaşamı Barındıracak 100 Milyon Gezegen Olabilir!
Galaksimiz içerisinde karmaşık yaşamı barındırabilecek gezegenlerin sayısının hesaplanması konusunda yapılan yeni bir araştırma, baş döndürücü bir şekilde 100 milyon civarında bir sayı verdi. Ancak makalenin baş yazarı, makalesini şöyle tanımlıyor: "Bu makale, galaksimiz içerisinde bakteriyel seviyenin üzerindeki yaşamı barındırabilecek gezegen sayısına yönelik, objektif verilere dayalı olarak yapılan ilk sayısal tahmindir."
Yani bu tür araştırmalarda halen oldukça tahmin etme işi sürüyor. Challenges dergisinde yayımlanan makalede El Paso'da bulunan Teksas Üniversitesinden Dr. Louis Irwin ve ekip arkadaşları, yeni yeni filizlenen dış gezegen koleksiyonumuzu ele alarak Biyolojik Karmaşıklık Endeksi (BKE) isimli bir çizelge hazırladılar. 0 ile 1 arasında değişen sayılar alan çizelgede bir gezegenin bulunduğu seviyeyi sıcaklık, kimya, yörünge karakteristikleri, yaş ve gezegenin yüzeyinin katı mı, sıvı mı, gaz mı olduğu etkiliyor.
Gezegenlerin birçoğu hakkında yeterli bilgimiz bulunmuyor. Ancak elimizdeki 637 dış gezegenden 10 tanesi (yüzde 1.6'sı) hakkında böyle bir analiz yapmaya yetecek, yeterli bilgimiz var. Ancak bu 10 tanesinin yaşam barındırma ihtimali, sistemimiz içerisinde Dünya'dan sonra en yüksek ihtimalle yaşam barındırabileceğini düşündüğümüz Europa'dan bile daha muhtemel olarak yaşam barındırıyor. Eğer ki her bir yıldız etrafında dönen gezegenlerden sadece 1 tanesi bile yaşam barındırabiliyorsa (ki bu durum, şu andaki umutlarımız düşünüldüğünde az bir sayı), sadece Samanyolu Galaksisi içerisinde en az Europa'da yaşam olma ihtimali kadar ihtimali barındıran 100.000.000 civarında gezegen olmalı! Hatta bu 10 gezegenden 5 tanesi, bir zamanlar üzerinde yaşam barındırdığını düşündüğümüz Mars'tan bile yüksek ihtimal barındırıyorlar. Bu 5 tanesinin hepsi kırmızı cüce yıldızlar etrafında bulunuyor. Irwin şöyle anlatıyor:
Diğer bilim insanları, hipotetik varsayımlara dayanarak diğer gezegenler üzerindeki yaşamla ilgili tahminlerde bulunmaya çalıştılar. Ancak bizim çalışmamız, Güneş Sistemi dışında bulunan gezegensel yapılara yönelik gözlemlenebilir verilere dayalı olan ilk araştırma.
Ancak bu tür bir yaklaşımın kalbinde büyük bir sorun yatıyor: Europa'da yaşam olup olmadığını bilmiyoruz. Dahası, eğer ki gerçekten varsa, sadece tek hücreli organizmalardan mı oluşuyor, yoksa makalenin tanımladığı "karmaşık" tanımına uygun organizmalar da bulunuyor mu, bunu bilmiyoruz. Ya da yine makalede tanımlandığı gibi boyut bakımından "çeşitli" (örneğin makroorganizmaların var olması gibi) canlılar var mı? Bu canlıların yapıları, geçmişleri ve dağılımları bakımından çeşitlilik var mı? Bunları bilemiyoruz.
Bu tür sayılarla ilgili yapılabilecek her tartışma, kaçınılmaz olarak Fermi Paradoksu'nda düğümleniyor. Eğer ki yaşam bu kadar yaygınsa, neden sadece gökyüzündeki ışıklar veya ne olduğu her seferinde bilimsel şekilde açıklanabilen uydurma uzaylı iddialarından başka hiçbir şekilde bu yaşama dair iz göremiyoruz?
Irwin'in söylediğine göre, galaksimizde 100 milyon civarında potansiyel yaşam barındıran gezegen olsa da, bunların arasındaki ortalama mesafe 24 ışık yılı civarında (rastgele dağıldıkları düşünülürse). Her ne kadar 24 veya 50 ışık yılı kulağa az gibi gelse de, ışık hızında gidildiğinde bile 50 yıllık bir gidiş dönüş süresinden bahsetmemiz gerekiyor. Daha gerçekçi bir tahminle ışık hızının yarısını düşünecek olursak, 100 yıllık bir seyahatten söz ediyoruz demektir. Eğer ki teknolojik olarak bizden çok daha gelişmiş bir medeniyet varsa, bu tür bir seyehat belki mümkün olabilir; ancak şu anda böyle bir yolculuğun yapıldığına dair tek bir iz bile yok. Ayrıca kimse de (en azından ünlü bilim kurgu yazarı Arthur C. Clarke haricinde kimse) Europa'da şu anda bizden gelişmiş bir medeniyet olduğunu düşünmüyor. İşte bu sebeple, en yakınımızdaki yaşamın bile bize ulaşabilmesi için çok ciddi mesafeleri kat etmesi gerekiyor.
Bir diğer sorun da, araştırmanın yalnızca eldeki örnek verilere dayanabiliyor olması. Küçük gezegenleri tespit etmek, büyük gezegenleri tespit etmeye göre çok daha zor olduğu için, elimizdeki veri seti pek de gerçeği yansıtmayan ya da yeterli olmayan bir veri seti olabilir. Ancak bu olumsuz bir durum değil. Çünkü elimizdeki veri setine dayanan istatistiki çalışmalar, muhtemelen yaşam barındıran gezegenlerin sayısını fazla tahmin etmektense, daha az olacak şekilde tahmin edeceğimizi gösteriyor. Dahası, muhtemelen birçok gezegenin uyduları da olacağı için, bazıları sistemimiz içerisinde bir uydu olan Europa kadar yaşam barındırabilir özellikte olabilir. Bu hesaplarımıza uyduları katmadığımız için, yaşam barındırabilir gök cismi sayısı sandığımızdan daha bile fazla olabilir.
Araştırmanın ilginç içeriklerinden birisi, yaşam barındırmak konusunda en olası olan gezegenleri, bizim sistemimizdeki gezegenlerin yaşam barındırma olasılıklarıyla kıyaslamasıdır. Irwin'in metodolojisine göre Europa 0.71 değerine, Mars 0.83 değerine sahip. Yani eğer bu ikisinden birinde yaşama dair izler bulamazsak, Irwin'in metodolojisinin yanlış olduğunu anlayacağız. Öte yandan Dünya 0.97 değerine sahipken, Gliese 581c bu skalada 1 değerini alıyor. Dünya'dan bile fazla! Bu durum, Gliese 581c isimli "süperdünya" gezegende yaşam olmadığını savunan diğer bilim insanlarının "suratına çarpılırken", bu konuda ne kadar büyük bir tartışma olduğunu da bir kez daha gözler önüne seriyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 2
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- L. N. Irwin, et al. Assessing The Possibility Of Biological Complexity On Other Worlds, With An Estimate Of The Occurrence Of Complex Life In The Milky Way Galaxy. (22 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Challenges | Arşiv Bağlantısı
- IFLS. New Estimate Suggests 100 Million Planets In Our Galaxy Capable Of Sustaining Complex Life. (22 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2020. Alındığı Yer: IFLS | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 04/10/2024 23:23:40 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2388
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.