Pasif Çerçeve Teorisi: Bilinçli Beyninizle Hareket Ettiğinizi Mi Düşünüyorsunuz? Tekrar Düşünün!

İstekli, farkındalığa sahip, bilinçli beyninizin hareketlerinizden sorumlu olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünmenizin vaktidir. Behavioral and Brain Sciences dergisinde yayınlanan kışkırtıcı makalesinde San Francisco Eyalet Üniversitesinden Dr. Ezequiel Morsella ürpertici bir sonuca ulaştı: Bilincimiz, tek ve çok basit bir algoritmayla çalışan pasif bir makinadan ibaret! Tek görevi ise, zaten karar verilmiş olan şeyler için krediyi sahiplenmek!
Bilincimiz, benliğimizin "makinisti" değil; tam tersine, bizi "farkında" kılan, beynimizdeki ufak bir bölgede olanların bir ürünü. Geriye kalan işin tamamı "kapağın altında" süregeliyor: bilinçsiz beynimizde...
Pasif Çerçeve Teorisi adını verdiği teorisi dahilinde Morsella, kokulara karşı insanların verdiği algısal ve motor tepkilere ait onlarca yılda toplanan deneysel verilerden yola çıkıyor. Teori, algıyla ilgili değil; tepkiyle ilgili. Yani "Bir kokarca kokusu alıyorum." ile ilgili değil, "kokarcadan kaçmalıyım" tepkisiyle ilgili. Morsella'nın makalesinde anlattığı üzere, bilincin beynimizde nasıl çalıştığı gizemini çözmenin yolu, hareketlerden (aksiyonlardan) yola çıkarak süreci geriye doğru takip etmektir.
Eğer ki "bilincin" böyle bir şey olduğunu düşünmüyorsanız, yalnız değilsiniz. Geleneksel olarak teorisyenler bu gizemli canavarı insan bilincinin daha üst bilişsel fonksiyonlarına bakarak alt etmeye çalıştılar. Örneğin kendinizin var olduğunuzu bildiğiniz gerçeğine, yani öz bilinç konusuna odaklandılar. Ya da kendinizin ve diğer insanların farklı inançları, emelleri, arzuları ve bakış açıları olduğunu söyleyen Zihin Teorisi'ne odaklandılar. Tüm bunları felsefi bir boyutta baş döndürücü olsalar da, bu yaklaşımların hepsi bilincimizin neden ve nasıl var olduğuna dair temel soruya cevap vermek konusunda fazlasıyla karmaşıktır.
Bunun yerine Morsella, bir rengin, bir dürtünün, sert bir acının farkına varma gibi temel bilinç ögelerine odaklanmanın çağ açıcı sonuçlar doğuracağını düşünüyor. Şöyle söylüyor:
Eğer ki bir canlının herhangi bir deneyimi varsa (örneğin bir canlı olmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimleyebiliyorsa), o canlının bir çeşit bilinci de var demektir. İlla üst seviye bir bilinç olmak zorunda değildir. Ancak vardır. Bilincin insanlara özgü bir özellik olması fazlasıyla olasılık dışıdır.
Pasif Çerçeve Teorisi şöyle söyler: Gün boyunca alınması gereken neredeyse tüm kararlar ve üzerinde durulan neredeyse bütün düşünceler, "bilinçsiz" olarak tanımlanan beynimiz tarafından halledilir. Bunların hepsi, bilincimizin dışında gerçekleşir. Ancak alınan bir karar üzerine faaliyete geçilmesi gerektiğinde, birden fazla bilinçdışı bölge, ortak bir "merkez"e bilgileri iletirler. Tıpkı oy verecek insanların tek bir merkezde toplanması gibi... Bu merkez, gönderilen verileri dinler; ancak aktif katılım göstermez. Tek yaptığı, birbirinden farklı görüş ve düşüncelerin birbirleriyle çarpışması, entegre olması ve nihayetinde bir son karara varmaları için bir ortam sağlamaktır. Bilinçdışı bölgeler nasıl bir harekette bulunulacağına dair son kararı aldıktan sonra "merkez" (ki o, bilinçtir), bu kararı uygulamaya koyar. Sonrasındaysa kendisini, zor bir sorunun üstesinden geldiği için tebrik eder.
Bilinçdışı, bir bakıma, bir grup yetenekli "hayalet yazar" gibi düşünülebilir. Bu hayalet yazarlar, ünlü ve saygın bir senarist için arka planda senaryoyu yazarlar. Eğer her şey sorunsuzca giderse, ünlü yazarı es geçerek ürünlerini bir üst seviyeye doğrudan iletebilirler. Ancak ola ki bir çatışma yaşanırsa (örneğin "hayalet yazarlar" hikayenin nasıl sonlanması konusunda anlaşmazlığa düşerse), tartışmaları nihayetinde "ünlü yazar"ın kulağına ulaşır. Ünlü yazar da artık sorundan haberdardır; ancak buna rağmen oturur, arkasına yaslanır ve hayalet yazarların kendi başlarına sorunu çözmesini bekler. Bu başarıldığı anda ünlü yazar, hayalet yazarların elinden ürünlerini alır ve kullanır. Başarının tüm kredisini de kendisi alır.
Tıpkı yazar analojisinde (benzetiminde) olduğu gibi, bilincimiz de beynimizde süregelen çatışmaları tartışmaz ya da çözmeye çalışmaz. Bilincin son kararı uygulamak için "açık" olması yeterlidir. Dolayısıyla bilincin varlığı "temel düzeyde gereklidir"; ancak karar verme mekanizmasının zorlu sürecine aktif olarak katılmaz.
İyi ama bilinç neden bu şekilde evrimleşti? Morsella, cevabın tabii ki evrim olduğunu düşünüyor.
Tüm hayvanlar gibi insanlar da zihinsel enerjilerini korumak için biyolojik süreçlerini otomatiğe almak zorunda kalmışlardır. Çoğu zaman içgüdülerimizle, reflekslerimizle veya anlık kararlarımızla hareket ederiz. Nefes alma işini örnek olarak ele alalım... Tamamen otomatiktir; öyle ki, eğer bilinçli olarak düzgün bir ritm tutturmaya kalkarsanız neredeyse her zaman başarısız olursunuz. Bilincin nefes alma sürecine katılması, işleri bozmaktadır!
Ancak diğer hayvanların aksine insanlar, zekalarını dil ve diğer üst düzey fonksiyonlarda kullanabilecekleri karmaşık sosyal yapılar içerisinde evrimleşmişlerdir. Nasıl davranmak gerektiğine dair karar almanın giderek zorlaştığı bir ortamda, bilinçsiz beynimizi yavaşlatacak bir "orta adam"a ihtiyaç duyduk. Bunu bir örnekle anlatalım:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Diyelim ki kendinizi bir anda suyun altında buldunuz. İçgüdüleriniz "Nefes al!" diye çığlık atmaktadır; ancak daha üst düzey zihinsel yargılarınız, bilinç dışı içgüdünüzün "Sakın nefes alma!" yakarışına kulak verir. Çünkü aksi halde boğulacağınızı bilirsiniz. Bilinç dışı zihniniz, bilincinize nefesinizi tutmanızı sağlayacak ve böylece sizi hayatta tutacak kasları kullanması emrini verir. Bilinciniz de, bu adaptif davranışı sergiler.
Elbette bilin çdışı zihninizin yapabilecekleri basit vücutsal faaliyetlerden ibaret değildir. Makalesinde Morsella; üst düzey, karmaşık ve belki de sadece insana özgü olan konuşma yetisini (dili) örnek gösteriyor. Dil de, bilinçsiz zihnimizin ürünlerinden birisidir. Anlatalım:
Konuştuğunuz zaman, belli bir zaman aralığında sadece birkaç sözcükten haberdarsınızdır. Böylece kaslarınızı yönlendirebilir ve o sözcükleri üretebilirsiniz. Ancak söyleyeceğiniz şeyler "kapağın altında" belirlenir. Bilinciniz sadece kendisine okunan metni takip eder. Morsella, tüm bunların sıra dışı ve kabullenmesi zor konular olduğunu kabul ediyor. Şöyle söylüyor: "Bu sonuca varmamızın bu kadar uzun sürmesinin en önemli nedeni, insanların bilincin gerçekte ne için var olduğu ile bilinci normal yaşantılarında ne amaçla kullandıklarını karıştırmalarıdır."
Bu teorinin hiçbir kısmı, bilince (hayal gücüne, dile, diğerleri ve kendimiz hakkındaki farkındalığa) sahip insanlar olduğumuz gerçeğini değiştirmemektedir. Tek yaptığı, bilinç dışı zihnimizin beynimiz içerisinde aktif bir oyuncu olduğunu göstermektir. Aslına bakacak olursanız Morsella, bu teorisinin takıntılı düşünme ve davranışlar gibi zihinsel hastalıklara yönelik yeni fikirlerin doğmasına aracılık edeceğini düşünüyor. Sözlerini şöyle bitiriyor:
Bilincimizin pasifliği, dürtülerimizin ve düşüncelerimizin uyumsuz olduğunu neden fark edebildiğimizi açıklayabilmektedir. Sistemimiz, daha önceden sandığımıza kıyasla çok daha az 'her şeyi bilen' yapıdadır ve çok daha az 'amaç' odaklıdır.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- S. Fan. Think Your Conscious Brain Directs Your Actions? Think Again. (22 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Singularity University | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/04/2025 17:13:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3814
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.